9 Nisan 2019 Salı

CENAZELERİ KALDIRMADAN YÜREKLER SOĞUMAYACAK


Bu başlığı attık, 2 buçuk aydır bekliyor. Seçimlerden önce desen tarafgirlik olacak, sonra desen “Herşey olduktan sonra demesi kolay” diyecekler. Tarafgir görünmekten yeğdir sonra demesi, üstelik sonuçlar da netleşmişken.

31 Mart 2014 Yerel Seçimleri öncesiydi, bir sünnet düğününde Ak Parti yetkilisiyle yan yana oturmuştuk. “3’üncü yıla gireceğiz seçim havasında, seçimlere çok odaklısınız, aşağıya bakmıyorsunuz” dedik. Bir süre sessiz kalıp, nedenini sordular; vatandaştan esnafa, esnaftan sanayiciye hem de kendilerine oy verdiğini saklamayan taraftarlarının şikayetlerini ilettik.

Daha o düğünden çıkışta unutulmuştu büyük ihtimal konuştuklarımız. Sonrasında hiçbir gelişme ya da fikir alışverişi olmadı çünkü.

Mesajın gereği yapılmazsa
Melih Gökçek’in kazandığı, sayım süreci ve sonuçları çok tartışılan o Yerel Seçim’in ardından 7 Haziran 2015 Genel Seçimi gelmiş, vatandaş nazik uyarısını bir kez daha yinelemiş, seçim sonuçları ince bir dengeye oturtmuştu muhalefetle iktidarı. Önce Başbakan Ahmet Davutoğlu, sonra yerine gelen Başbakan Binali Yıldırım, bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Mesajınızı aldık” içeriğinde sözlerle hitap etti vatandaşa. İnşallah öyleydi...

Kendi partisinin bile ne örgütleri ne belediyeleri memnun değildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le bir kez daha çalışmak zorunda kalacaklardı. Gerilim bu kez hızla arttı ve istifaya zorlanan Gökçek, 28 Ekim 2017’de görevi bırakmak zorunda kaldı.
Vatandaşı unutan seçim
Gaz alınmış, tam tersi kişilikte ve işiyle bilinen Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna, Gökçek’in yerine getirildi. Tuna, en kısa sürede başkentin dağlar gibi birikmiş sorunlarına el atarak muhaliflerinin de olumlu tepkisine mazhar oldu. O kadar bıkmıştı çünkü Ankara, ‘Kim yapacaksa yapsın ama bir tane de iyi iş yapılsın da görseydik be kardeşim’ tepkisinin sonucuydu olanlar.

Ancak Tuna’nın ayağına, muhalifleri değil partililer dolanıyordu. Tahammülü kalmayan vatandaş bu tespiti de çok hızlı biçimde yaptı ve 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde oyunu CHP adayı Mansur Yavaş’a vererek Ankara’daki sonucu belirledi. Bu karar bu seçimde değil, 31 Mart 2014 Yerel Seçimleri’nde verilmişti zaten. Vatandaşı unutup seçimlere mekanik bir odaklanmanın meyvesi, daha farklı olamazdı bittabii.

Yanlış oldu
23 buçuk yıl sonra Ankaralılar’ın duygularının özeti; “Kim gelse daha kötü olamaz”dı. Başkent konusundaki bilgi ve ilgisizliğini buram buram belli eden Mehmet Özhaseki, aynı kabusa tekrar uyanmak istemeyenler için çok ama çok yanlış bir tercihti.

Kişileri övmüyor, yeni Türkiye’nin yönetici modelinden bahsediyoruz. İcracı, işinden çok gürültüsü çıkmayan, seçmenlerle dalaşmayan, kamu yararıyla siyaseti karıştırmayan model. Ak Parti’de Mustafa Tuna, CHP’de Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, MHP’de Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, bu modelin örnekleridir.

Mevtalar kalkmadan zor
Her partinin kontenjan vekillerini Ankara’dan aday göstermesi, Ankaralı’nın kendi vekillerini bile seçemeyişi üzerine bir de elinden belediye başkanını almak buraya kadarmış. Bu tavır, artık genel seçimleri etkileyecek seviyede kızdırmış durumda Ankaralılar’ı. Bu şehirde 10 yıl yaşamış biri, sahipsizliği kolayca algılayacak durumdadır.

Cenazeleri musalla taşına koydunuz ama defnetmeyince yürekler soğumadı. Bekledikçe de pis kokular yayılmaya devam ediyor. Siyasi, bürokrat, tüccar ve FETÖcü cenazeleri, burunların direğini kırıyor. 7 Haziran 2015’ten beri, de ki 15 Temmuz 2016’dan beri, mevtaların kaldırılışını bekliyor millet.

Bu millet, yeni Türkiye’yi ve olması gerektiği yeri siyaset ve bürokrasiden önce daha iyi anladı çünkü. Hele ki yeni nesli, bunlarla hiç idare edemezsiniz.

Yeni başkanlara talebimizi beyan ediyor, bu çizgide başarılı olmalarını diliyoruz.