25.06.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi
3 gün önce kaybettik,
bugün ebedi uykusuna yolcu edilecek. Mustafa Kemal Atatürk’le yolu çok kesişmiş
5 yüzyıllık Ankaralı bir ailenin çocuğuydu. Atatürk, daha Ankara’ya gelirken 1
gece Bala’nın Beynam Köyü’nde kalmıştır. Kaldığı ev, Fahri Bulgurlu’nun
babasının amca çocuklarının evi. Daha Cumhuriyet ortada yokken Çankaya
Köşkü’nün 102 dönüm arazisi, babaannesi Saffet Bulgurlu ve onun kardeşleri
Tevfik ve Mehmet Bulgurlu tarafından 1920’de, Atatürk’e hediye edilmiştir. 13
Mart 2013 Milliyet Ankara Gazetesi’nde yaptığımız söyleşide, nabzının en hızlı
attığı konu, hediye konusuna girdiğimiz bölümdü:
“Satmadık araziyi”
“Satmadık araziyi”
“Ali bey sizin aracılığınızla bir rivayeti
düzeltmek istiyorum; ‘Bu arazi 600 liraya satılmış’ diye bilgiler dolaşıyor bazı yerlerde. Öyle bir şey katiyen yok.
Ailemiz tarafından, hediye edilmiştir. Babamın günlüklerini ve bulduğum
kaynakları okudum, katiyen böyle bir şey yok. Atatürk Ayvalı, Etlik üzerinde
dururmuş. Güvenlik açısından Çankaya önerilmiş kendisine. Öyle karar verilince
bizimkiler hediye etmiş araziyi. Hediyeyi geri almak için akrabalardan dava
açanlar olmuş. Biz tasvip etmiyoruz böyle şeyleri, o davaların bizimle alakası
yok” demişti. Söyleşiye girmeyen kısımlarda, açılan davalardan ne kadar
utandığını anlatmıştı hararetle.
Görev tamam, siyasete fren
28 Mart 1930 doğumlu
Fahri Bulgurlu. Koyunpazarı Hanımlar Sokak 6 numarada doğmuş. Cemiyet hayatında
ve sivil toplum örgütlerinde birçok görevler üstlenmiş. Bir ara, aynı anda
13-14 yerde üstlenmiş bu görevleri. 1958-1972 arası Ankara Kulübü yöneticiliği
yapmış, 1966’dan 1975’e kadar Ankara Ticaret Odası’nın, başkanlık dahil, tüm
yönetim kurulu görevlerinde bulunmuş. 1973’de Adalet Partisi Çankaya İlçe
Başkanlığı yapmış ama babasının uyarısıyla o seviyede tutmuş siyaseti.
1950-1960 arasında Başbakan Adnan Menderes’in çok yakınında vekillik yapan
babası Hamdi Bulgurlu, ‘Oğlum, benim
halimi gördün, sen bilirsin’ demiş, ondan
sonraki vekillik tekliflerini geri çevirmiş oğul Fahri. Geçtiğimiz 2 yıl üst
üste 2 pıhtı atma rahatsızlığı geçirmiş ve mucizevi biçimde hasar görmeden
atlatmıştı ikisini de. 83 yaşında, 1989’da canlandırılan eski Demokrat
Parti’nin Demokratlar Kulübü’nde, 24 yıldır olduğu gibi görevine devam ediyor,
Anadolu Kulübü’nün Fahri ağabeyi olmaktan hoşnut görünüyordu.
Fena yakalandı!
“Geç tanıştık Ali bey” demişti. Ben de “Ankara’yı anlatmakta çok cimri Ankaralılar
Fahri bey” demiştim. Şöyle yanıtlamıştı: “Babam, ‘Ankara’yı tanıtacak elinden ne gelirse yap oğlum, ben yapamadım sen yap’ derdi. Kazandığı parayı
Ankara’ya harcamak isterdi. Tam yerine getiremedim bu isteğini. Doğru
söylüyorsunuz; yapmalıyız, anlatmalıyız Ankara’yı.” “Fena yakaladın” anlamına, bu mahcup gülümsemeyle bitirdik
sohbetimizi. İnşallah torunlarına devretmiştir babasının vasiyetini.
83 yıl önce Koyunpazarı, Hanımlar Sokak 6 numarada doğan Ankara çınarı, Cebeci Asri Mezarlığı’nda dinlenmeye
çekilecek bugün. Merhuma Allahtan rahmet, ailesine, başsağlığı ve sabır
diliyoruz.