29.11.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi
Gösterilmeyen
ilgiye şaşırmadık. Milli duygularla övünen gazete köşelerinde bile küçük bir
haberle geçiştirildi. Bir televizyonda haber olduysa eğer, biz izleyemedik. Haymana’nın
‘Seyit Onbaşı’sıydı, 95 yıl sonra
bulduk 42. Alay
Komutanı Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan’ın mezarını. Haymana’nın Katrancı
köyünde köylüler, arazi düzlerken buldu.
Hüseyin Avni Alparslan |
Unutturulan destan
Koca alay
komutanı nerede yatıyor diye merak eden olmamış demek 95 yıldır. Belki onu
defneden köyün kadınları, okuma yazma bilmediği için mezar taşına adını
yazamamıştı. Kadınlar defnetmiş çünkü köyün tüm erkekleri cephede, Sakarya
Meydan Savaşı’nı veriyor. 28 Ağustos 1921’de bir şarapnel parçasıyla kolu
kopacak derecede yaralanan Hüseyin Avni Alparslan, 30 Ağustos 1921 Salı günü,
Büyük Taarruz’dan neredeyse tam 1 yıl önce, şehit olmuştu.
Kurtuluş
Savaşı’nın önsözü Çanakkale Savaşı’ysa ‘Kurtuluş’un girizgahı, Sakarya Meydan Savaşı’dır.
Haymana ve Polatlı’da durdurulan Yunan Ordusu, Osmanlı’nın 250 yıllık
gerileyişini de durdurmuş, bu topraklara düşen şehitler, yeni devletin, Türkiye
Cumhuriyeti’nin temel harcını karmıştır. Haymana Mangal Dağı’nda verilen,
savaşın seyrini değiştiren bu destansı direniş, maalesef kendi çocukları ve
torunları tarafından unutulmuştur.
Toprak saklar bağrında
Binbaşı Hüseyin
Avni Alparslan, o direnişin komutanıdır. Birliği ‘alay’dır ama çoğu
gönüllülerden oluşur. 1914-1915 ve 1916 yıllarında Ruslarla savaşan Hüseyin
Avni, 1917’de memleketi Giresun’un Tirebolu ilçesinde Harşıt Çayı Savunması’na
katılmıştır. 1876’da doğduğu Tirebolu’da, Ruslar’a karşı ‘Karadeniz’in Çanakkalesi’ olarak tarif edilen mücadeleyi verirler. Mart
1917’de Mareşal Fevzi Çakmak’ın elinden Kırmızı Kurdeleli Savaş Madalyası’nı
takınır. 1918’de, Trabzon’u kurtaran askerlerin arasındadır. Şehitlik şerbetini
içmek, Haymana’nın Katrancı köyünde nasip olur.
Mangal
Dağı’nda ağır yaralanan Hüseyin Avni, Katrancı köyüne sığınır, kadınlar bakmaya
ve saklamaya çalışır ama takip eden Yunan askerleri, onu bulur ve şehit eder.
Savaş devam ettiği için belki, belki cepheden çok azı geri döndüğü ve yaşam
savaşına devam ettiği için, belki onların da içinde okuma yazma bilen olmadığı
için, isimsiz eğri büğrü mezar taşını, bugüne kadar şehidi kucaklayan toprak saklar
bağrında.
Hüseyin Avni'nin tesadüfen bulunan mezarı (Fotoğraf: Haymana Gazetesi) |
Kahramanı cezalandırmak
Köylü
arasında anlatır, dilden dile aktarılır ancak mezarın yerini bilen çıkmaz. Yeni
devlet kurulma telaşında yaşam savaşı verilirken belki de ahirete göçtü
defneden kadınlar. Ama arkadaş, bir devlet, o devletin milleti, bir alay komutanını,
savaş madalyalı, kahramanlığı tarih sayfalarına nakşedilmiş binbaşısının yerini
merak etmez mi? 95 yıl sonra arazi düzleyen köylülere mi kalacak tarihi
direnişin kahraman komutanını bulmak? İlgisizlikten öte, kahramanı
cezalandırmak gibi!..
Çanakkale
Savaşı’yla Kurtuluş Savaşı’nı bile hala torunlarına anlatamayan milleten, 95
yıl sonra tesadüfen şehit komutanını bulması, onu da bir küçük haber içinde
geçiştirmesi beklenir zaten.
Boynumuz eğik
Eee, Haymana direnişini bilmeyen, komutanını bilir
mi? Sakarya Meydan Savaşı’nı Adapazarı’nda yapıldı sanan bir nesil
yetiştiriyoruz, Polatlı’nın Duatepe’sini mi bilecekler? 2015’in 8 Şubatı’nda
ilan edilen Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı’nda mezarları keşfedilen şehitlerimizin olduğu
gibi, tarihine acımasız, şehitlerine vefasız bir nesil
için, Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan’ın da önünde boynumuz eğik. Bu
kahramanlara mezarı başında, bir dua borcumuz da mı yok a ahali!