28.03.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Doğduğu,
büyüdüğü, bütün okullarını bu şehirde okuduğu halde Kale’ye, Ulus’a, Gençlik
Parkı’na bir kez bile gitmemiş gençlerimizden bahsetmiştik. Kızılay’a bile
inmeyen, Sıhhiye Köprüsü’nün ötesine geçmemiş bir nesil büyüyor bu şehirde.
Halbuki Ankara orası, yaşadığı şehri bilmeden içinde yaşayan bir nesil...
20
yıl Kızılay’a inmemiş, 30 yıl Kale’ye ve Ulus’a gitmemiş büyüklerini gördük
onların. Kendi adacıklarında mı desek, kısırdöngülerinde mi ama Ankara’da yaşıyorlar.
Başka şehirlerin hatta memleketlerin ezbere sokaklarını, lokantalarını,
turistik mekanlarını sayıyorlar konuştuğunuz zaman. Elalemin tarihini anlatıyor
yaşadığı şehirden bihaber. Beğendiremiyorsunuz Sıhhiye Köprüsü’nün öte
yakasını. Çok düşünülesi bir yabancılaşma, çok keskin bir kopuş.
Cesaret edemiyor hapis ruh
Şehrin
yeni kısmında da pek sahiplenilecek özellik bırakılmadı, teker teker rant
canavarının çelik dişleri arasında öğütülüyor, yok ediliyorlar. Tarihi desen
yapı kalmadı, park desen bir avuç, meydanın adı kaldı. Kimliksiz yeni şehire
hapsedilmiş ruhlar, bütün bozma girişimlerine karşın direnen eski şehre gitmeye
cesaret edemiyor. Kişiliğini kaybeden şehre sahip çıkamıyor, ait olamıyor
Ankaralı.
Hamamarkası Öksüzler Sokak Gelin Sokak arasında Yörük Dede Türbesi |
Demek
ki aidiyet yaratacak bir şehir kurmuyor, şehrini sakinlerine anlatmıyor, cazibe
merkezleri ve etkinlikler oluşturamıyorsunuz. Bir de ‘kentsel dönüşüm’ bozulması eklendi, sığınacağımız eski şehri de
alıyor elimizden. Garip bir ‘başkalarını bilen kendi şehrini gezmeyenlerin
şehri’ oluşuyor, çok hızlı bozuluyor doku.
Kaçma isteği boşuna değil
Birinci
sorumlusudur yerel yönetimler. Tanınmayan, aidiyet yaratılamayan şehre sahip
çıkılmaz. Tanımadığınız, anılarınız olmayan yere niye sahip çıkasınız, nasıl
kendinizi oralı sayasınız? Her boşlukta, tatilde oradan kaçma isteği boşuna
değildir sizi içinde tutamayan bir şehirde. Biraz daha ileri gidenler şehirden
göçüyor. En nitelikli zihinler emeğini de alıp, başka şehirlere taşıyor
enerjisini.
Çerkes Sokak'ın arkalarında, Doğan Sokak'ta, Pala Sokak'ta yıkılmaya yüz tutan tarihi evler görülmeli |
Son
2 yıldır bizim dikkatimizi çekmeye başladı; vatandaş kendi arasında 5’erli, 10’arlı
gruplar oluşturuyor, fotoğraf makinelerini alıyor, özellikle eski Ankara’ya
küçük geziler düzenliyorlar. Hele ki yanlarına bilen birini buldularsa küçük
diye başlayıp büyüyor gezi. Hamamönü, Hamamarkası, Ulucanlar, Kale çevresi,
Yahudi Mahallesi, Hacı Doğan, Çerkes Sokak, Bentderesi, İsmetpaşa sokakları
derken Ulus’ta, heykelin önünde ya da Eski Meclis’te buluyorlar kendilerini.
Bentderesi - Roma Tiyatrosu tarafından karşı tepede Hacı Bayram Camisi |
Köprünün öbür yanıyla
buluşmalı
Bir
kısmı bu listeyi düzene koyuyor, her hafta birini didik didik edercesine
geziyor, bir kısmı müzelerden karışım yapıyor araya. Doğa gezileri
düzenleyenler de ayrı. 2 bin 700 yaşındaki şehirlerinde onca bozulmaya karşın
bu kadar gezecek yer olmasına şaşırıyor Sıhhiye Köprüsü’nün bu yanındakiler.
Buluşuyor, köprünün bu yanıyla öbür yanı.