27 Ağustos 2011 Cumartesi

YENİ RANT ‘DOĞA’DA


26.08.2011 Milliyet-Ankara Gazetesi

Kafadan söyleyeyim: ‘Rant’ denen yüksek karlı getiri kitabında, Allah babanın yarattığına sahip çıkmak enayilik, saflık, insanın yarattığına dört elle sarılmak, akıl göstergesi sayılıyor. Oysa doğa, varoluşla başlar, bugün de varolabilmemizin tek nedenidir. Allah baba doğayı, insan ‘rant’ı yaratmış. Haydi çıkın bakalım içinden; acaba Allah baba mı yoksa insanoğlu mu daha akıllı?



Biraz düşününce hemen Allah babaya hak vermiştim ben. Doğa bitince insan bitiyor ama ‘rant’ bitince havası kirlenmiş, suyu azalmış aç insan, acı içinde yaşamaya devam ediyor. Bu yüzden çıkarım olsa da olmasa da her zaman doğanın yanındayımdır. Doğa, içindeki canlılar ve insan arasında kurulan muhteşem yaşam zincirine, asla direnmem, gönüllü boyun eğerim. Yapacağımı, bu zinciri koparmadan nasıl yapabileceğime kafa yorarım. İyi geçiniriz.



Kararnamenin rüzgarı gibi

Geçtiğimiz Pazar günü, Ankara Haber Müdürümüz Serpil Çevikcan’ın, alarm nitelikli bir yazısı yayımlandı. Orman Genel Müdürlüğü’ne ait Gazi Yerleşkesi’nde, doğa için çalışmalar yapan kurumların taşınması ve o kurumların, çevresinde yarattığı doğal dokunun yokolması tehlikesinden yola çıkmıştı. Atatürk Orman Çiftliği’ni bekleyen tehlikeye değinmiş ve 17 Ağustos’ta çıkan ve çok tartışmalara gebe bir kararnameden bahsetmişti;  'Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'si. Türkiye'nin çevre, doğa ve kültür mirasının yönetimine ilişkin köklü  değişiklikler içeren bir kararnameydi ve rüzgarı kararnameden önce gelmişti sanki. Haftası dolmadan Ankara, tartışmalara garkoldu.



Betonla asfalt kapıya dayandı

Yaklaşık 1 yıldır, Çiftlik üzerinde yapılmak istenen uygulamaları, ara ara ama sıklaşarak tartışmaya başlamıştık zaten. İçinden geçirilmek istenen geniş yolu tartışıyoruz derken 17 Ağustos’un ertesine ardı ardına Gazi Yerleşkesi, ODTÜ içinden geçirilmek istenen yol, Eymir Gölü ve Botanik’le Seğmenler Parkı’ndaki yapılaşma tartışmaları gündeme geldi. Betonla asfalt, bir kez daha doğanın kapısına dayanmıştı. Haftasına kalmadan Ankara’nın gündemine oturan tartışmalar, Türkiye’yi bekleyen yoğun tartışmaların öncüsü gibiydi.



Çevre düzenlemesi diye taşlaştırılan, betonlaştırılan, gölgesinde oturmaya ağaç olmayan banklı meydanlar biliyorum. Adı ‘park’, beton ve taşlar arasına kıstırılan ağaçlar, çalılar, çiçekler biliyorum. Ortasından kapkara asfalt geçen bölünmüş araziler, ormanlar biliyorum. Gölgesi olmayan bankta oturmam, meydan zayi olmuş. Betonla taşa bulanmış parkta gezmem, beton ihtiyacımı evde görüyorum. Yolun öbür yanına geçemediği için zenginleşemeyen bitki, hayvan ve böcekler adına, yersiz kara asfalta karşı çıkıyorum.



Rant bile doğada artık

‘Rant’ kavramının, getirisi olmasa da biçimi değişti. Doğayı talan ve telef eden üretim ve rant sistemi bitti. Temiz hava, temiz su ve aslına en yakın gıda değerli bundan sonra. Parkın en doğalı, yolun en doğaya uygunu, binanın en çevrecisi değerli olacak, sanayide en doğaya uyumlu üreten kazanacak. Doğaya karşı kazanılmış bir savaş yok, onunla anlaşmaya karar verdi insanoğlu. Derdi ‘rant’ olan bile doğayla barışacak.



Bir de Ankara’nın gündemi ve Türkiye’yi bekleyen tartışmaya bakın. Gelmeden eskimiş bir gelecekle meşgulüz. Doğal değerlerimizin ve geleceğin rantını düşüren eski sistemin, göre göre, kurbanı oluşumuzu izliyoruz. Biz, rantsız da doğanın aklına inanmıştık. İnşallah birileri de uyanıp, duracak bir yerde.



SSK Binası, Bülent Tanık’ın sorusu
Büyükşehir ve Çankaya Belediyeleri arasında sorun haline gelen SSK İşhanı’nın yıkılmasıyla ilgili ‘Bir İleri Bir Geri’ yazımız üzerine Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık beyefendi aradı. Tartışma içeriği ve yıkılma sürecini, bir kez de sabırla bendenize anlattı. Hissettirmemeye çalışsalar da bir ‘bilek güreşi’nin tarafı olarak tanımlanmaktan incinmişlerdi. Sordu; “Biz alana kadar niye SSK binası, onu almak, yıkmak, yerine park yapmak kimsenin aklına gelmedi?” İşte bu soruya, bir şey diyemedim. Yeni bir öneriyle Büyükşehir’e gitme hazırlığı içindeler. İlgilerine teşekkür ediyorum.

Hiç yorum yok: