7 Nisan 2013 Pazar

AOÇ’NİN ALTIN ÇAĞI!


05.04.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi



Altın çağını yaşıyor Atatürk Orman Çiftliği. Şantiye oldu, nereye kafanızı çevirseniz inşaat var. ‘Dozer Kamyon Çiftliği’ diye değişir yakında adı. Her şey bir yolla başladı, aldı başını gidiyor frensiz. “Masum bir Çiftlik Kavşağı” diye giren  inşaat virüsü, alabildiğine sardı her yanı. Ancak doymuyor inşaat tanrısı; oradan 50 dönüm, buradan 200 hektar, bünyeyi tamamen sarmak istiyor. Komşumuzun komşusu, bahçesindeki 6-7 mertekarelik toprağa, ağaç dikeceğine, çiçek dikeceğine beton dökmüştü. 3 tane şemsiye aldı sonra yaz sıcağında oturabilmek için. Sonra gündüz oturmaktan vazgeçti bahçesinde. Yenmiyor, oksijen salmıyor ama bazısı beton seviyor, asfalt seviyor. Sevmeyene, yasayla yönetmelikle zorla sevdiriliyor. Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ), betonlaşma ve asfaltlaşma da altın çağını yaşıyor.



Amacından sapmış işler

Evvelki gün geçtim yine yanından. Anadolu Bulvarı’ndan Çiftlik Kavşağı’na doğru dozerler, kamyonlar yayılmış araziye. Düzlemişler ne varsa. Bazı işler, hiçbir zaman bu kadar hızlı yapılmadı Ankara’da. Arkamızı dönüyoruz yol yapılmış, dönüyoruz başbakanlık yapılmış, dönüyoruz otoban yapılmış. Bu arada Çiftlik Bulvarı, tüm heybetiyle arazinin içinden geliyor. ‘Çiftlik Otobanı’ denmeli, bulvar, kifayetsiz kalıyor heybetini temsilde. Durmadan “Çiftliğe bir şey olduğu yok”  diye haberler okuyor, demeçler dinliyoruz ama başkalarına tahsis edilmesi, Çiftlik arazisini, Çiftliğin olmaktan çıkarmıyor ki. Amacı dışında kullanılırken izliyoruz işte hep beraber. Hem de geri dönülmez biçimde amacından sapmış tasarruflar çoğu. Ağaçlar kesildi, beton, asfalt döküldü. Daha ne olsun amacından sapabilmesi için?



Bir hafta olacak, Başbakanlık Hizmet Binası'nın, AOÇ arazisi üzerine yapılmasına yönelik kararın iptali istemiyle açılan dava için bilirkişi heyeti, Çiftlik’te inceleme yaptı. Yaklaşık 2 saat süren geziden sonra Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Tezcan Karakuş Candan, "Kesilmiş ağaçların kökleri, beton dökülen kökler, yıkılan ağaçlar, insanı hüzünlendiriyor. Yüreğim sızladı" diye açıklama yaptı. Hergün yüreği sızlatan yeni bir haber çıkıyor artık Çiftlikle ilgili.



Yürek sızlatan haberler

AOÇ içerisinde 213 dönümlük Hayvanat Bahçesi, geçtiğimiz yaz, Belediye Meclisi’nin olağanüstü toplantısında, 10 kat artırılarak yaklaşık 200 hektara yükletildi. Net olarak 2 milyon 130 bin metrekareye. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bunun da genişletilmesi için geçtiğimiz günlerde yeniden başvurdu Belediye Meclisi’ne. Bu kadar büyüyecekse Çiftliğe girişi kapatıp, hayvanları içeri salsak daha iyi korunmaz mıydı arazi?



Derken arkasından Ankara Büyükşehir Belediyesi, Belediye Meclisi’nde okunmadan doğrudan İmar ve Bayındırlık Komisyonu'na gönderilen başkanlık yazısıyla AOÇ Hayvanat Bahçesi içinde daha önce arıtma tesisi için ayrılan alanın, "tesisin konumu ve büyüklüğü yetersiz olduğu" gerekçesi ile büyütülmesini istedi. Gerekçe; AOÇ Hayvanat Bahçesi içinden geçen Ankara Çayı'nın, temiz ve kullanılabilir şekilde akıtılabilmesi. Arıtma tesisinin büyüklüğü 18 dönümden 50 dönüme çıkarılsın isteniyor. Yani 32 dönüm AOÇ arazisi daha betonlaşacak.



Daha ne olması gerekiyor?
Kavşaklar, Başbakanlık inşaatı, ‘otoban’, milletvekilleri için yapılması düşünülen dinlenme tesisleri ve daha önce tahsis edilmiş arazileri de ekleyerek düşünelim şimdi. Ne kalıyor geriye? “Çiftliğe bir şey olduğu yok” diyenlerin rahatlığına duyduğumuz hayranlıkla soralım: “Bir şey oldu” diyebilmek için Atatürk Orman Çiftliği’ne daha ne yapılması gerekiyor?

Hiç yorum yok: