8 Mart 2017 Çarşamba

İSTATİSTİKLER KONUŞUYOR



07.03.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi

Bizim bildiğimizden 230 bin kişi daha artmış Ankara’nın nüfusu; 5 milyon 270 bin kişi olmuş. 5 yıl önce bir Polatlı göçüyordu, yaklaşık 2 Polatlı kadar olmuş aldığı göç. Enine boyuna, yukarısına aşağısına büyüyor şehir.

Ankara Kalkınma Ajansı, 2016 yılının istatistik verilerini açıkladı. İstatistiklere bakılırsa Türkiye ortalamasının çok üzerinde çıkan eğitim seviyesine, nüfusun yarısının 32 yaşından genç olmasına karşın ekonomik veriler, bu birikimi doğru kullanamadığını gösteriyor Ankara’nın.

Eğitimli nüfusu kullanamıyor
Yüksekokul ya da fakülte mezunlarının oranı Ankara’da yaklaşık yüzde 20, Türkiye genelinde ise yüzde 13’e yakın. Türkiye’nin ilk 5’e giren üniversitelerinden 3’ü, Ankara’nın üniversiteleri. 21’inci üniversitesini açtı başkent. 208 bin öğrencisi var.

Ancak bu nitelikli nüfusunu üretime yönlendirmekte zayıf. Zayıf çünkü başkent ekonomisinin yüzde 75’ini hizmet sektörü oluşturuyor. Sanayi sektörü yüzde 26 civarında, tarım ise yüzde 3’ün altında. Hala tüketici bir şehir yani Ankara. Sanayide bürokrasinin prangalarından kurtulamıyor, tarımda ekilebilir arazisinin anca 11’de 1’i faal. 2016’ya ilişkin tek tesellimiz; 5 yıl önce 4 alıp 1 satıyorduk yurt dışına, 3 almış 2 satmışız geçen yıl.

Üretemeyen meslek okulu
Burada hayati konu, ortaöğretim meslek ve teknik okulları. Her ne kadar ümidimizi kesmesek de bu alanda okul ve öğrenci sayısının çok küçük bir kısmını üretime katabiliyoruz. Orta öğretimde 223’ü resmi, 47’si özel 270 meslek ve teknik okulumuz, bunların da çoğu kentin üretimine katılamayan

yaklaşık 150 bin öğrencisi var.

Katılamıyorlar çünkü özellikle resmi okullarımız, işlevini yerine getirecek güncel müfredat, yetkin öğretmen ve teknik araç-gereçten yoksunlar. Ustası, öğretmeni olmadığı için bahçede top oynayarak o teknik araç-gereci paslandırıp çürüten de var. Sanayide ve ticarette onbinlerce çırak, kalfa ve ara elemana ihtiyacı olan Ankara’da, bizi yanıltmaması gereken en önemli rakamlardan biri de meslek okullarının ve öğrencilerinin sayısıdır.

Tarımdan ve hayvancılıktan elini çekmiş görünüyor başkentimiz. O arazilere ihtiyaç dışı bina dikiyor nefes almadan. Sonra o konutların kaldırımlarını, balkonlarını yiyeceğiz herhalde gıda ihtiyacı yoğunlaştığı zaman.

İki sorunu acil
21 üniversitesi, 8 teknoparkı, 11 organize sanayi bölgesi, üstüne Türkiye’nin en iyisi eğitimli nüfusu var başkentin. Bu olanaklarla üretmeyen tüketen bir kent yaratmayı becermek marifet. Gençlerini değerlendiremeyen Ankara’nın işsizlik oranı yüzde 11. Sokağı bilince iyi niyetli bir veriymiş izlenimi yaratıyor ilk anda. Daha 13 gün oldu ‘İstihdamınEngeli Bürokrasinin Kendisi’ diyeli. Fazla da rakamlara kaptırmadan, bürokrasi prangasını çözmeli, 20 yıl önce çoktan bitmiş olması gereken mesleki eğitim sorununa aciloğlu acil el atmalıyız. 

Katma değer üretiminde bu haliyle bile ülkenin 2’ncisi ama rakamlardan da anlaşılıyor ki kabiliyetinin yarısını bile kullanmıyor Ankara. Nüfusuyla beraber sadece kentin altyapı sorunları ve tüketimi artıyor. Bu şehirde yaşayan devletle şehrin yöneticileri, nasıl yıllarca bunu görmeyip de önlemini almıyor, nasıl böyle etkin bir nüfusun enerjisini bonkörce ziyan ediyor, yanıtını duymaya korkulan sorularıdır başkentin.

Hiç yorum yok: