24 Şubat 2018 Cumartesi

KIYMETİ BİLİNMEYEN MÜCEVHER: KALECİK KARASI



24.02.2018 Milliyet - Ankara Gazetesi

Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde, 30 bin olarak veriyor nüfusunu. 370 yıl önce 30 bin nüfusu olan Kalecik’te, 13 bin kişi yaşıyor bugün. Beypazarı’ndan sonraki ‘Çukurova’sı Ankara’nın, Yukarı Çarşı’sı tamamen bitmiş, dizi dizi kapalı dükkanlarıyla. Kaderini belirleyen bir mücevheri var Kalecik Karası diye. Ekilirse abat, ekilmezse yoksul düşürüyor. Boşaldıkça boşaltıyor Kalecik sokaklarını.
Paslı kepenk cenneti Yukarı Çarşı

11 çeşit üzümüyle meşhur Ankara’nın, bağı kalmadı. “17 çeşitmiş” diyeni de var. İçlerinde en değerlisi Kalecik Karası’nı da göz göre göre, kendi ellerimizle sökerek biz yok ediyoruz. Dünyanın en ünlü üzümü Fransız Bordosu’na rakip Kalecik Karası, ticari getirisinden öte, üzüm değerini bile bulamıyor bu topraklarda.

Elalem anlata anlata bitiremiyor, sata sata ülke geçindiriyor, biz, bir ilçenin kaderini değiştiremiyoruz sahip çıkmadığımız için. Değeri kolay yok etme becerisi var bizde.

Söküyoruz bağları
Kalecik Karası üzümünden, her şey yapılabildiği gibi dünya çapında başa yarışan çok kaliteli şarap üretilebiliyor. Diğer tüm yan ürünleriyle kıyaslanamayacak gelir getiren, tek başına Kalecik’i geçindirebilecek bir gelir kapısı aslında. Ancak şarap fabrikalarına üzüm vermemek gibi bir huy edindiğimiz gibi bir kez daha gözümüze perde indi ve çatır çatır söküyoruz bağlarını.

Şarap Üreticileri Derneği Başkanı Ali Başman, Meclis'te kurulan Bağcılık ve Üzüm Üreticilerinin Sorunlarını Araştırma Komisyonu'na bilgi verirken anlattı bu sökümleri. Anlattıkları, plansızlığın, yanlış uygulamaların karşılığıydı. Sonuçları çabuk dönüyordu bağcıya; dünyanın en kaliteli üzümlerinden birini dikerek zarar ediyordu.
Kalecik Karası

Kara düzen devam
Demek yüzyılların Kalecik Karası için bir ekim, kalite, pazarlama düzeni oluşturulamamış, hala kara düzen işliyordu sistem. Kıymet bilen birkaç kişinin özverisiyle yok olma-olmama arasında savruluyordu son değerli üzümümüz.

Ayrıca sanki biz yapmayınca şarap dünyadan kalkacak, bizimkini geliştiremediğimiz için elalemin şarabını satmıyor muyuz ülkemize gelen milyonlarca turiste? Kendimizinki yerine adamın malını satıyor, ona kazandırıyoruz.
Hacı Mustafa bağevi

Altına teneke muamelesi
Bir şarap uzmanının hayretle ifadesi şöyleydi 4 yıl önce Kalecik’i işlediğimizde: “Kalecik karasını pekmez yapmak, altına teneke muamelesi yapmak gibi bir şeydir!
Biz de üzerine, “Altın madeni üzerinde, teneke çalıyor Kalecik” demek zorunda kalmıştık.
Eski Tekel Şaraphanesi

Konuya şaraba özendirme gözüyle bakarsak Kalecik’in hali ortada. Hatta Giresun, Rize fındığı dahil ne ekseniz yetişen bu toprakların nüfus kaybı durdurulamıyor. Temel tarım ürünlerinden yan ürünler geliştirilmesi, işlenmesi ve pazarlanması gerekiyor. Mücevher sandığının üzerinde oturan Kalecik, ötelere bakıp, medet umuyor birilerinden. Eee.. ama bir şey değişmiyor. Elindekini de kaybedip, 370 yıl öncesinden geriye düşüyor sadece.
Kalesi'nden Kalecik

Hiç yorum yok: