11 Haziran 2011 Cumartesi

200 BİN Mİ ÇOK 10 BİN Mİ AZ?


10.06.2011 Milliyet-Ankara Gazetesi

Dünyayı hoplatan Türk.. Büyük buluşuyla bilim camiasını titreten Türk.. Yeteneğiyle göz kamaştıran Türk!..” Gazetelerimizin, televizyonlarımızın baş köşelerinde, çiğ bir abartıyla  övününürüz kendileriyle. Türkiye sınırlarından çıkınca dünyayı, hoplatan, titreten, kamaştıran bir tabiatımız var. Türkiye’de, ‘tıs’ yok. Dünyayı hoplatan bu Türkler, nedense kendi topraklarını hoplatıp, sıçratamaz dünyaya karşı? İklimi mi uygun değil memleketin acaba; sınırları aşınca kan yürüyor beynimize. Gittiği ülkeye yarayan beyinler yetiştirme uzmanıyız.



Aynı beyin

Allah baba, herkese aynı beyni vermiş ama değerlendirebilen yararlanıyor nimetlerinden. İklimle pek ilgisi yok galiba. 2 binli yıllara geldik, bilim ve araştırma-geliştirmenin önemiyle oyalanıyoruz hala. Karar versek artık önemli olduğuna: aksini iddia eden olmamış ki tarih boyunca. Nesiller kuruttuk bu kararsızlık ve pısırıklığımızla. E yetsin artık!



Inovankara

Ostim Organize Sanayi Bölgesi, Sağlıkta Yenilikçilik Hareketi Platformu’yla adı ‘Inovankara’ olan bir çalışma gerçekleştiriyor. Ankara’nın, sağlık alanındaki tüm kurumlarını bir araya getirerek yerli üretimde, önlemler ve çözümler bulmaya çalışıyorlar. Bir tane bulmuşlar örneğin; dışarıdan alınan 200 bin Avroluk bir ürünü, Ostim’de 10 bin Avroya üretmiş Ostim. Üstelik daha kalitelisini. 200 bin Avro, yaklaşık 400 bin Lira eder. Eski parayla 400 milyar Lira. 10 bin Avro, 20 bin lira, eski parayla 20 milyar. Ostim, daha kalitelisini, 20 kere daha ucuza maletmiş. Beyin aynı, aklın yolu bir; tartışılacak bir yanı var mı bu kazancın? Ayakta alkışlanacak bir üretim ve başarı. Zahmet olmazsa alkışlayıverin bari!



Yapamayacağımız iş yok

Yapılan toplantıda, Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı, “Bilgiyi üretiyoruz, ürünü üretiyoruz, kullandığımız makine ve teçhizatın bütün bilgilerini üretiyoruz ama bir türlü o bilgiyle üreteni yan yana getirip, kendi markamızı, kendi ürünümüzü üretemiyoruz” demiş. Ostimler’den, uzaklaşmamak gerektiğinin altını çizmiş. Ostim Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın’sa “Sağlık Bakanlığımız’la üniversitelerimizle teknoparklarla biraraya gelerek yapamayacağımız iş yok” diyor. Sağlık alanı dışında da becerilerini kanıtladıklarından sözediyor. Savunma Sanayisi’nin, öngöremediği işler çıkardıklarına değiniyor. Gördünüz, başarının anahtarını.



İş ki niyet olsun

Defalarca söyledik; Türkiye’nin en iyi üniversiteleri Ankara’da, firmalar, işbirliği yapıp, değerlendirsin diye. Meslek liselerimizi, okullarımızı, sakın kapatmayın aksine yenilerini açın diye. Ostim, bütün organize sanayi bölgelerimizin simgesi gibidir. Ostim derken aslında bütün organize sanayi bölgelerimizi kastederiz. Her birinde, en az 5 tane mucit bulursunuz.  Bu birikim tarım, hayvancılık ve bilişim sektörlerimiz için de geçerli, iş ki niyetiniz olsun.



Milyonlarca işsiz gencimiz, sokakları arşınlarken çözüm, işte burnumuzun dibinde. Ostim ve  Sağlıkta Yenilikçilik Hareketi Platformu’nun attığı adım, yüreklendirici bir adım. Yeniden soralım; 200 bin Avro mu çok, 10 bin Avro mu az? Aradaki 190 bin Avroyu yani 380 bin Lirayı savuracak kadar zengin mi Türkiye? Hele Ankara…


Dünyayı hoplatan, titreten, kamaştıran beyinlerimize, sınırlar dahilinde sahip çıkarak, hiç olmazsa 2 binli yıllarda kendimizle alay ettirmeyiz inşallah. Ettirmeyiz de dünyadan Türkiye’ye değil, Türkiye’den dünyaya seslenir beyinlerimiz.

Hiç yorum yok: