23 Temmuz 2011 Cumartesi

AKILLI DURAK AKILSIZ DURAK


22.07.2011 Milliyet-Ankara Gazetesi

Ankara’da durak yok” yazısı yazma hastalığına tutuldum. 3 ayda bir yazmazsam kuruntuya kapılıyorum; “Bana da Ankaralılar gibi, kanıksama virüsü mü bulaştı?” diye. Bir yıldır, bazı yazılarımızın açık konusu olmuş ya da başka konuların içine sızmış otobüs durakları. Endişeliyim; dur duraksız durak yazmakla kafayı bozarsam ya? ‘Duraksızlık’ diye bir hastalık yok ki hangi hastane, ne gerekçeyle kabul etsin beni!



Durak önergesi

Nasıl olduysa geçen hafta, Büyükşehir Belediye Meclis’inde, ‘durak önergesi’ verildi. Önergeyi veren CHP’li Grup Başkanvekili Fazıl Güleken, “Ankaralılar, daha bakımlı, beklemeye elverişli ve vatandaşı yazın sıcaktan, kışın, yağmurdan ve soğuktan koruyacak duraklardan otobüse binmek istiyor. Otobüs duraklarının daha konforlu ve korunaklı hale getirilmesi gerekiyor” dedi. Durak mı dediniz? Duramam bir dakika, müptelasıyım. Araya amblem tartışması girince zor sabrettim. Duramıyorum duraksız.



Durak yok ne konforu?

Yalnız sayın Güleken, siz bakımlı, konforlu ve korunaklı duraktan bahsediyorsunuz ama ben,  “Durak yok, olsa” diyorum. İnşallah sadece olan durakların düzeniyle ilgilenmiyorsunuz. Ankara’da otobüs durağı yok, ne konforu? Dahası başkentin merkezi Kızılay’da bile yok. Bir keresinde metronun Güvenpark çıkışında, merdiven önlerine ciddi bir kalabalık birikmişti. Nümayiş var, yürümeyen merdivenlere tavır alıyor millet zannetmiştim. Yağmurun dinmesini bekliyorlarmış. O sırada otobüsler geçmeye devam ediyor yukarıda. Acelem olduğu için ben çıktım. Kızılay’la gazete arasında dere yok ama geldiğimde dizlerimin altına kadar yükselen nem, paçalarımdan süzülerek tahliye oluyordu. Yazın da sıcaktan cinnet geçirmediysek eğer, buğdayını hasat etmiş çiftçi kavrukluğuyla gidiyoruz işimize, evimize. Artık fışkıracak hale gelmiş amele yanığı bedenlerimiz, D vitaminini kabul etmiyor. Aşırı vitaminden, kaldırımlara çöküyor yaşlılar.



Türk tipi durak

Bir de eğer düşünülüyorsa ‘Türk Tipi Durak’ tasarlanmasını talep ediyoruz Ankaralılar olarak. Üçü oturarak beşi ayakta dolan otobüs durakları, bize uymuyor. Avrupa’dan devşirme durak tasarımları göze hoş gelebilir ama işlevsel değil bizim millet için. Birçok Avrupa kentini görmüş biri olarak biliyorum; orada, 5 kişi bekliyorsa kalabalık olmuştur durak. Ortalaması 3 kişidir. O sıklıkta gelir çünkü otobüs ve tramvay. Bizde ortalama 20 kişidir. Kızılay’da, 60’a kadar çıkar sayı. Belki de bölgeye ve yere göre tasarımlar yapılmalıdır.



Akılsızına bile hasretiz

2008 yılında, Akıllı Durak ihalesine çıkılmıştı. Neredeyse 3 yıldır ses çıkmadı. Duraklar, fazla mı akıllı çıktı nedir, müzakere ediyorlar herhalde duracakları yeri! Aman vallahi öyle akıl, fikir gibi büyük beklentilerimiz yok bizim duraklardan. “Gazeteye gideceksen yanlış durakta bekliyorsun Ali İnandım” ya da “Kale’ye, otobüs yok, Resim-Heykel’in aradan yukarı kaptır” diyecek hali yok ya. Yağmurdan, kardan, kavurucu güneşten korusun, varsın aklı eksik olsun.


Ne acı ki 21’inci yüzyılda, Türkiye’nin başkentinde, böyle çağdışı beklentileri olan Ankaralılar olsun. Klimalı lüks arabalardan anlaşılması zor şeyler mi anlatıyorum?

Hiç yorum yok: