22 Aralık 2014 Pazartesi

TEK TİP CADDE



19.12.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi


Herkesin güzellik kavramı kendine göre. Birinin beğendiğini bir başkası beğenmeyebilir. Birinin çirkini, başkasına güzel görünebilir. Bu duruma, “Zevkler ve renkler tartışılmaz” da diyoruz. Birinin zevki, bir diğerine baskın çıkmak isterse  eğer, bazen bir orta yol bulmak için zevkleri de tartışmak gerekebilir.



Sınırlı uygulanmalı

Birkaç yıldır Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bir ısrarı var; “Caddeye bakan binaları, cephesini yenilemek suretiyle çirkin görüntüsünden kurtaralım” diyor. Demekle kalmıyor, bazı semtlerde yenilemeye devam ediyor. Örneğin Kızılay’da Milli Piyango binasının yenilemesi güzel oldu. Milli Müdafa Caddesi’nin Güvenpark’a bakan kısmındaki bir iki bina da aynı biçimde. Ancak yenileme, bir iki binayla ya da en kötü görünümdeki binalarla sınırlı kalsa fena olmayacak.



Bir cadde boyunca, bir sokak boyunca aynı görüntünün tekrarı, ne caddede ne sokakta, hiçbir özellik bırakmıyor. Bütünüyle kimliğini kaybediyor semt. İşte Esenboğa yolundan gelirken Hasköy, Aydınlıkevler, aynı renk, aynı tip cephe kaplamalarıyla tek tip binalardan ibaret, kendi mimari dönemi ve dokusundan uzak, özelliksiz bir güzergah haline geldi. Hangi semtte olduğunu şaşırıyorsun. Gölbaşı, aynı durumda. Şimdi Siteler’de başladı aynı cephe yenileme çalışmaları.



Tektipleştirmedir

Siz kendi evinizi, kendi apartmanınızı kendi zevkinize göre düzenleyebilirsiniz ama bir caddeyi, bir sokağı, iradesi dışında boydan boya tek bir zevke göre düzenlemek, zevkler ve renklerin tartışılmasından fazla anlamlar taşımaya başlayabilir.



Buna basitçe ‘Tektipleştirme’ de diyoruz. Daha çok askeri işleyişte kullanılan bir yöntemdir. Binasından kıyafetine kadar, ayrımları ortandan kaldırmak için kullanılır. “Zevkim böyle, carlak turuncu bir karargah binası yapayım.. Bugün toz pembe kazak giyeyim” diyemez komutan da askerler de. Çünkü özü tektipleştirme üzerine kuruludur askerliğin. Kaldı ki yine de hiçbir kuvvet komutanlığımızın binaları, birbirinin aynısı değildir. Her kuvvet komutanlığının yapıları, doğasına uygun renkler, biçimler ve simgelerle ayırır kendini. Özü gereği tektipleşmenin merkezi bile tam anlamıyla tek tip değildir yani.



Semtleriyle kenti de kaybetmeyelim

Ankara’ya Esenboğa tarafından girip, Gölbaşı’ndan çıktığımızı düşünelim. Bir sürü semtten geçtiğiniz halde başkentin, topu topu 3-4semtinden geçmiş gibi olacaksınız. Bir cadde, boydan boya aynı olacak çünkü. Kentin eski yapılarını, eski dokusunu zaten kaybettik ve kaybediyoruz, kalanı da iyice kişiliksizleştirerek kaybedeceğiz yani.


Yapmayın efendim, kent dokusu allak bullak olmuş başkente, bir de bunu yapmayın. Çok salaş ve niteliksiz yapılarda bir düzeltme yapın ama onu da tek tip yapmayın. Diyorum ya “Hangi semtte olduğunuzu şaşırıyorsunuz” diye, bir de “Nerenin başkentindeyiz?” diye şaşırmasın zihinler.

Hiç yorum yok: