16.05.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi
Hiç
de iç açıcı bir konu olmamakla beraber içinde tutulacak bir konu da değil ama
maalesef bir kez daha denemek zorundayız ilgililerin ilgisini çekmek için. Bu
ülkenin tuvaletle bir sınavı var, başkentin fevkalade.
17
Nisan 2015’de ‘Tuvaletin Değeri’
diye bir cesaret konuya girmiş, “Aman
bir daha gerek kalmaz inşallah” diye umut etmiştik. Tuvaletle ilgili güçlü
edebiyatımızın ona verdiğimiz değerden kaynaklandığını, hatta o kadar ki bu
surette saygımızdan içine icrayı hacet etmeye kıyamadığımızdan bahsetmiştik.
Merkez Bankası gibi güvenlik
Ya
çok azdır, varsa çok büyük ihtimal kilit altındadır ya da turnikelerinden girilen
resmi kurum ciddiyetinde öneme sahiptir bizim için tuvalet. Merkez Bankası
kasalarından daha iyi korunur. Anahtar kimdeyse iktidar odur.
Tuvalet,
alelade bir şey değildir bu ülkede; sokak ortasına müsaade eder ama tuvalete
ettirmeyiz her gelen ihtiyacı.
Kıymeti
en bilinen nadir değerlerimizdendir, milli servettir. Tarihi eserlerimiz bile
böyle korunmaz. Tarihi eserin yıkılıp tuvalet yapıldığı ya da tam ortasına uzay
üssü gibi inşa edildiği az değildir.
Önemli olan irade
İradenize
sahip olacaksınız, verilmek istenen terbiye budur. Tutabilen, hayırlı
yurttaştır. Muhtemel sızıntılardan, kamu kurumları sorumlu değildir!
Bu
bilinçle yine de hatırlatma ihtiyacı içindeyiz bütün şehir memişhaneye dönmeden
önce. Çünkü genellikle hiç yoktur en lazım olacağı yerde. Örneğin;
- Parklarda tuvalet yok. Semt parkları, evi yakın olanlar için bile yüklüyken hareket kabiliyetinin azalmasından bazen çok uzak kalabiliyor. Bazı stadyum gibi parklar var, tuvaletliyse atlet olmak lazım, değilse maratoncular için yapılmışlar herhalde. Parklara çok acil tuvalet lazım.
- Parklarda tuvalet yok. Semt parkları, evi yakın olanlar için bile yüklüyken hareket kabiliyetinin azalmasından bazen çok uzak kalabiliyor. Bazı stadyum gibi parklar var, tuvaletliyse atlet olmak lazım, değilse maratoncular için yapılmışlar herhalde. Parklara çok acil tuvalet lazım.
-
Aynı aciliyet, metro durakları için geçerli. İhtiyaç, sefer saatleri gibi düzen
arzetmiyor, nerede ne zaman geleceği de belli olmuyor. Kızılay’da atladıysa
Sincan’a gidenin Allah yardımcısı olsun! Çayyolu’ndakiler Koru Mahallesi
Muhtarlığı’nı kullanıyordu, muhtar hanımefendi, kapıda uzayan kuyrukla iştigal
ediyor kendi işinden çok. Yüzbinlerce kişinin kullandığı metro duraklarında
tuvalet niye yoktur, yukarıda biraz açıklamaya çalıştık. Ama lazım yani...
-
Merkezi otobüs durağı olan bölgelere de lazım.
Köy özlemi
-
Semt merkezlerini, Ulus, Kızılay gibi şehir merkezlerini herhalde söylemeye
gerek yok. Ayrıca fiyatları trilyonlarla ifade edilen son teknoloji yapıların
ortasında sıkışıp kalmak ve o anda köy yaşamına özlem duymak.. ne yaman
çelişki!..
Kale'nin memur tuvaleti.. |
-
Ve bir de Ankara Kalesi’nin tuvaletle bitmeyen sınavı var tabii. Birini açık
tutmayı, zor bela ikincisi yapıldı, onu da memuriyetten alıkoymayı beceremedik.
Meydandaki tuvalete kasa muamelesi yapılıyor, Kale içinde, Turist Bilgilendirme
Ofisi’nin yanındaki tuvalet ise mesaili çalışıyor ve bildiğiniz bayram tatili
falan yapıyor. Turist ne bilsin tuvaletin bizim için taşıdığı önemi, ne bilsin umumi
tuvalet olarak Akkale’nin kullanıldığını haspam!
Yaşanmışlıklar
Geçenlerde
Ayrancı’daki Cemal Süreya Parkı’nın sıkışma hikayelerini dinleyip, Batıkent
parklarından şahsi tecrübelerimizi anımsayınca gülememiştik fıkra tadındaki
anılara. Birkaç hafta önce bir arkadaşımızın mecburen Kızılay’a gitmesi
lazımdı, bağırsaklarının ihanetinden korkarak gidemedi. Cezaya girmiş ödemesi. Birkaç
yaşlı vatandaşın mağduriyetine, bizzat şahitlik ettik. Kızgın söylemleri, tuvaletle
çok ilgili içerik taşıyordu.
Velhasıl arz ediyoruz; tuvalet lazım tuvalet, müşkülatımız budur.
Velhasıl arz ediyoruz; tuvalet lazım tuvalet, müşkülatımız budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder