3 Temmuz 2017 Pazartesi

TOHUMUNA PARA SAYIYORUZ



01.07.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi

Gününe göre ya sebzenin ya hububatın ya bakliyatın pahalılığı geliyor gündeme, bıdı bıdı konuşuyor, şikayet ediyoruz ama düzen devam ediyor bir şey değişmeden. Yine et geldi işte bu aralar gündeme. Dışarıdan alacağız ucuzlatmak için.

1 ay geçti üzerinden 10 bin kilometre ötede Kanada’dan mercimek, Amerika’dan bezelye, Meksika’dan nohut, Çin’den sarımsak, kuru fasulye, Japonya’dan ayçiçeği geldiğini, küçücük Lüksemburg’un bize buğday, Fransa’nın arpa, İran’ın nar, kavun, karpuz sattığını söyleyeli.

Çılgın proje tarıma lazım
6 yıl geçti “Bizim ‘çılgın projelerimiz’ tarım, hayvancılık alanında olmalı artık” diyeli. 20 yıldır konuyla ilgili sesi boğuk dernekler, odalar, uzmanlar söylemeye çalışıyor. Son 30 yıldır asfalt-beton ikilisinin önceliği ve hakimiyetinin önüne geçemedi, geçemiyorlar.

En küçük bir hava muhalefetinde ortalık fırsatçı ve onlardan şikayetçilerin istilasına uğruyor, sabah akşam akıllar alıp veriyoruz nereye gittiği belli olmayan.
Hem üretmekten elini çekiyor, arazileri ya terk edip ya inşaata veriyor..
hem dededen kalma yöntemlerle toprağı işliyor, gerisini Allah’a bırakıyor..
hem yapıyorsa da toprağı kirletecek yöntemlerden çekinmiyor..
bir de üstüne bizim toprağın tohumunu elalemden kısırlaştırılmış olarak alıp, üstüne para sayıyoruz.

Toprağına küstü millet
Başka ülkeler toprağını kiralayıp, çatır çatır ticaret yapıyor, ektiğini sana da satıyor, biz, 5 liralık fasulye 15 lira olunca bıdı bıdı akıl alıp veriyoruz sözden ileri gitmeyen. Eline bakıyoruz bize satsın diye kısır tohumuna para saydıklarımızın.

Toprağına küstü bu millet. Köyler boşalıyor, arazileri yaban otlar devralıyor, bel görmeyen kara toprağın ahı, çarşıda pazarda çıkıyor.

Gölbaşı Belediyesi ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ‘Bakanlık ve Belediye El Ele Veriyor Vatandaş Organik Fideyle Buluşuyor Projesi’ni görünce sızladı bir türlü deva bulamayan bu açık yaramız. Şimdilik 85 bin organik sebze tohumu verilmiş Bakanlık’tan, ilk aşamada 3 bin domates, biber ve patlıcan tohumu deneme amaçlı yetiştirilmiş. Gelecek yıla 82 bin tohum, fideye dönüştürülüp dağıtılacakmış.

Sonra çok geç olacak
Fide dağıtmak işin bir parçası. Kimi yerde bir başlangıç sayılabilir ama bu ülke, bu şehir, kendi özgün tohumlarını kullanır hale gelmek zorunda. Yeni teknolojileri kullanarak onları ıslah etmek, toprağı çağdaş ve çevreye uygun tarımla buluşturmak zorunda.

Tarıma uygun 1 milyon 200 bin hektarlık arazisinin sadece 100 bin hektarını ekiyoruz Ankara’nın. Onun da neredeyse hepsi, elalemin kısırlaştırılmış tohumlarına mahkum. Vermeseler aç mı kalacağız? Her türlü iklimi yaşayabilen, suyu, güneşi olan bir ülkede aşırı fiyat oynamaları oluyorsa uyarı sinyalidir, aklı başa almak gerek.

Toprağıyla barışmak zorunda millet. Bu küslüğün bedeli çok ağır, dünyadaki gidişata göre anlamamız da çok uzun sürmeyecek. Günü kurtarmacıların kaçınılmaz akıbetidir; kapı tıklandığında, her şey için çok ama çok geç olacak.

Hiç yorum yok: