11 Kasım 2017 Cumartesi

ŞIMARIKLIĞIN ŞEHİRLERİ BİTMELİYKEN



11.11.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi

Bir Cumhurbaşkanı, bir Çevre ve Şehircilik Bakanı, bir Cumhurbaşkanı bir Bakan derken şehirciliğimiz üzerine özlenen sözler, uyarılar duyuyor, çaba ve çalışmalara şahitlik ediyoruz. İnsanı gözeten doğru şehirler kurulması için gözünün nurunu akıtmış uzmanlar, şehirlerine sahip çıkan hemşerileri ve bizim gibi köyün delisi ortadan konuşanlar için belki de 70-80 yıldır beklenen günlerin arifesindeyiz. Toplumsal dokuyu bozan ve yozlaştıran bu şehirleşmenin sonuna gelmişizdir inşallah.

27 Ocak 2017’de Şehircilik Şurası’nın açılışı yapılmıştı, 8 Kasım 2017’de bu şuranın ilk genel kurulu yapıldı. Yaklaşık 100 farklı kurum ve kuruluştan alanında uzman 133 kişi, ‘Şehirlerimizde Kimlik’, ‘Kentsel Dönüşüm’, ‘Şehirleşme, Göç ve Uyum’, ‘Şehirleşmenin Yeni Vizyonunda Yerel Yönetimlerin Rolü’ başlıkları altındaki 4 ayrı komisyonda emek harcadı.

Vurgu arttı
Şurada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Ocak ayındaki şehircilik açısından kulağa hoş gelen konuşmasının daha vurgulusunu yaptı. Uzun zamandır üstüne basa basa ‘şehircilikte bitti o dönem’ imasını, ‘doğru şehirciliği uygulayın artık’ biçiminde vurguladı diyebiliriz.

Bu şuradan yaklaşık 10 gün önce de Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin bir anlamda şuranın içeriğini özetleyen sözlerini bu köşede paylaşmış, gecikmelere sitem etmiştik bir yandan da sevinerek. Sevinerek çünkü 70-80 yaşındakilerin gün be gün şahit olduğu bozulmanın, düzelmesine mi şahit olacaktık yarım asırlıklar!
Dip dibe soluksuz bırakan ve su yatağına yapılan konutlar (Fotoğraf: Ahmet Soyak)

Yozlaşan insanın etkileri
..Modern dönemle birlikte gelişmeye başlayan makine, çelik ve beton teknolojisi, insanın eline dünyayı adeta inşa etme, değiştirme, arzu ve isteklerine göre biçimlendirme noktasında tahayyül edilemeyecek bir güç veriyor. İnsanoğlu bu gücün verdiği şımarıklıkla belki de tarihte ilk defa, kendisini yaşadığı çevrenin yegane hakimi olarak görmeye başlar..
.. bu güç, adeta bir ‘güç zehirlenmesi'ne dönüştü, maalesef beraberinde de yabancılaşmayı getirdi.. insan sadece kendine değil, ailesinden çevresine, içinde yaşadığı toplumdan dünyadaki diğer varlıklara kadar herkese ve her şeye yabancılaştı..
.. Şüphesiz bu zihinsel yozlaşmanın menfi etkilerini en çok hissettiğimiz alanların başında, şehircilik uygulamaları geliyor.. diye yaptı açılışı Cumhurbaşkanı.

Bu güç zehirlenmesi ve getirdiği şımarıklığa itirazı olan var mı? İnsanı yabancılaştıran ve doğadan koparan siyaset ve onun şehirciliği, milyonlarca insanı birkaç adamın hırsına kurban etmekten başka işlev gördü mü?

Ayna ile yeşillik
Hacı Bayram-ı Veli'den alıntı yaptı: "Nagehan ol şehre vardım, onu yapılır gördüm. Ben dahi bile yapıldım, taş ve toprak arasında" sözlerini, "..Evet, insan inşa ettiği şehirlerde kendini de ortaya koyar, kendini de gösterir. Şehirler bu açıdan kurucularının, sakinlerinin, üzerinde daha önce yaşayanların, adeta aynası gibidir..” ifadeleriyle yorumladı.

Ülkenin pek çok şehri gibi ona örnek olması gereken başkentin de aynası fazla çizik, bulanık; kendini göremiyor insan. Doğal ve tarihi dokusunu bozmadan, başkentin parlatılma ihtiyacı var.

“..Yeşillik arıyorsanız nerede bulursunuz? Mezarlıkların olduğu yerde bulursunuz, bunun dışında maalesef..” dedi Cumhurbaşkanı.
Bir gecede açılan, başkenti 135 hektar ODTÜ Ormanı'ndan eden yol

Vallahi kendi elimizle daha yeni 135 hektar ormanımızı verdik, onu bir gecede yok etmeyi başarı sayan yöneticisi vardı bu şehrin. İyi ki Karşıyaka Mezarlığı var. Son nefesin verildiği yerde solumak nasip olmaz inşallah gelecek nesle.

Mahalleliğe dikkat
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "..Beton, beton, beton... Orada ruh yok, orada huzur yok. Bu huzuru yeniden bulmak için biz yöneticiler başta olmak üzere, tüm belediyelere çok ciddi işler düşüyor.. " dedikten sonra “..Türkiye'de dünün ihtiyacı kısa sürede büyük miktarda konut üretip milletin talebine cevap vermekti. İşte TOKİ bunu yaptı. Özellikle mahalle projesi teklifini yapanlara hak veriyorum. Teklif doğrudur ve TOKİ'nin de Emlak Gayrimenkul'ün de bu istikamette çalışmalar geliştirdiğini biliyorum..” dedi.
Beton, beton, beton...
Her yıl bir Polatlı kadar nüfusun göçtüğü Ankara’nın, neredeyse 100 yıldır çözülemeyen bir derdiydi konut ihtiyacı. Ancak TOKİ, bu ihtiyacı karşılamakta geç kalırken yanlış uygulamalar da yaptı. Cumhurbaşkanı’nın bundan sonra dikkat edileceği vaadine, olanların da küçük müdahalelerle düzeltilmesi talebini ekliyoruz.
Kusunlar Mah. TOKİ'de yıllardır sorunlar bitmiyor

İnsan merkeze
"..Merkezine insanı koyan, yeryüzünün dengesine müdahale etmeyen şehirlerimizi korumanın yanında çocuklarımız için çok daha yaşanabilir, dünyaya örnek olacak şehirler inşa etmeyi amaçlayan bu anlayış, Türkiye'nin Yeni Şehircilik Vizyonu’nun taşıyıcı sütunlarıdır..” diyerek konuşmasını sonlandırdı Cumhurbaşkanı.

Devletimizin şiarıydı “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” Demek şehirleşme, bina, yol, altyapı demek değilmiş sadece. Şehir birlik mekanı, şehirleşme tarzı, toplumun ruh halini etkileyen, değiştirebilen, ülke kaderine yön veren temel bir etkenmiş. Geç de olsa dönelim, bitirelim artık şımarıklığın ruha kasvet zerk eden bu zararlı şehirlerini.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

https://www.chp.org.tr/Haberler/4/tanrikulu-odtu-ve-aocden-gecirilmesi-dusunulen-yeni-anayol-baglantilari-var-mi-62024.aspx