17 Haziran 2018 Pazar

BAYRAMIN BAYRAMLIĞI


16.06.2018 Milliyet - Ankara Gazetesi

Şaşırmayan bir nesil yetişiyor artık. Şaşırmayan ve içten coşku duyamayan bir nesil. Günler, haftalar önce başlayan heyecanımızı, için için sevincimizi, bayram günü coşkumuzu anlatamıyoruz, anlayamıyorlar o yüzden. Bizim bayramdan bayrama yaşadıklarımızı, günlük hayat olarak yaşıyorlar çünkü.

Çoğu doygun bayramların maddi nimetlerine. Bonkör harçlıklara biraz tepki veriyorlar, onun da çabuk geçiyor etkisi. Maddiyatta kalıyor yani bayram algısı, insani yanı eksik, zayıf kalıyor bizim bildiğimiz bayramlardan.
Tanıdık tanımadık toplu bayramlaşma, süren güzel geleneklerimizden
Bir şeyleri bozmuşuz
Bizim içimizdeki sevinci o insani yan tetikler, kaynaşacağımızı bilirdik. Maddi yan, coşkuyu arttırırdı; kaynaşmanın ödülüydü bir nevi. Yakınlarla az gördüklerimizle kavuşur, komşularla kaynaşır, arkadaşlar daha yakınlaşır, küsler barışır, ihtiyacı olana yardım edilir, tazelenirdi ilişkiler. Mezarlıklar bile şenlenirdi ziyaretlerle.

Mahallenin delisi bilirdi bayramı. Hiçbir şey yapamasa ıslatır saçları tarar, üstü başı düzeltirdi. Kimse de boş geçmezdi kendisini. İşte ona dahi yansıyan duyguları, bugünkü nesle aktaramıyoruz artık. Bir şeyleri bozmuşuz demekki.

Bu sevinç ve coşku farkı, asıl insani olanla ilgilidir çünkü. Bayram algısını solduran, maddiyat ile bireyselliği körükleyen toplumsal ilişki biçiminin ta kendisi. Sorgulamadan, pervasızca bu tarzı yaşamaya çalışmak insani olanla bağımızı zayıflatıyor, maddi olanın geçiciliği, hep aç bırakıyor toplum içinde yaşayabilen insan ruhunu.

En birleştirici etkinliktir
Bayram, insanlık tarihi boyunca keşfedilmiş en birleştirici toplumsal etkinliklerden biridir. Bunun da en iyi düzenleyici ve uygulayıcılarından biriydik biz. 30-40 yılda yüzlerce yıllık hafızamız bulanıklaştı, en temel insani meziyetlerimizi unutmaya başladık. Ellerimizle hiç bilmeyen bir nesli yetiştiriyoruz, onlardan önce kendimiz unutmaya başladık devretmemiz gerekeni.

Ümidimiz taşrada; bayramların bayramlığı, taşrada hala yaşanıyor, yaşatılıyor. En azından bazı usul ve gelenek, gençlere devrediliyor. Şehrin madden doygun, manen boşaltılmış zihinlerindeki bayram algısı ise karşılık bulamıyor maalesef.

Dolgun harçlığa indirgenen bayramın, birlik için birlikte olması gerektiğini, bayramın bayramlığını, şehrin çocuklarına aktarabilmeliyiz. Bayramda birleşecekken bayramlardan çözülüyoruz yoksa.
İnsanlığa da bir hizmet
Bir nesil için en kötü bayramda bile hafızadaki çocukluk bayramları doyurur zihni. Aktarılacak bilgiyi böylece yaşatırlar. İşte o nesli kaybetmeden davranmalı, o insani damarı yeniden yakalamalıyız. Kendimiz kadar, insanlığa bir hizmettir bu.

En içten duygularla küçüklerin şeker, büyüklerin Ramazan Bayramı’nı kutluyor, bayramların, çimentomuzu sağlamlaştırmasını diliyoruz.

Hiç yorum yok: