9 Temmuz 2010 Cuma

YÜRÜ-ME-YEN MERDİVENLER


03.07.2010 Milliyet-Ankara Eki

1 yıla yaklaştı; Ankara’nın yürüyen merdivenlerini, çaktırmadan izliyorum. Çaktırmıyorum çünkü belki yüzümü kara çıkarır, düzenli çalışmaya başlarsa fesatlığımla ortalıkta reklam olmayayım diye. Hatta geçen ay, rüya görmediysem Yüksel Caddesi’nden metroya inen yürüyen merdivenlerin, yenileriyle değiştirildiğini zannettim. Rüya gördüğüm hissine geçen hafta kapıldım; yeni merdiven, grevdeydi!

Sonunda, Ankaramız’ın kentsel özellikleri arasına katılmış olan ‘yürü-me-yen yürüyen merdivenler’ini, reklam olmak pahasına, çaktırarak izleme kararı aldım. Baktım ki yaz-kış fark etmiyor, merdivenlerin huyu mevsimlerden bağımsız, dik dik bakarak dikkatimden kaçmadığını göstermek istedim.

Kentin, bütün yürüyen merdivenlerini, büyüteç altına aldım; hangisi düzenli çalışıyor, hangisi sürekli bozuluyor, hangisinin bozulup, bozulmayacağı belli olmuyor, hangisi en çok ne zaman bozuluyor, dedektif gibi köşeye saklanıp, gözledim.

Merdiven Raporu
Genelde piyangonun, hangisinden vuracağı belli olmuyor ama metrodan, Yüksel Caddesi’ne ve Karanfil Sokak’a çıkan dik merdivenler, en çok yürümeyenler. Güven Park’a çıkan dik merdiven, daha az bozuluyor. Bunlar dışındaki merdivenler, şans-kader, pek belli olmuyor. Yarısına kadar yürüyen, yarısından sonra yürüten merdivene dönüşebildikleri de oluyor.  Ayrıca Kızılay dışında, birçok metro durağındaysa zaten yürüyen merdiven yok bile. Yürüyeninden yürümeyene sıra gelemedi, kusura bakmayın şimdilik!

Bir de Meşrutiyet Caddesi’yle Atatürk Bulvarı’nın kesiştiği köşedeki, üst geçidin merdivenleri var. Bu geçit canlı ve bir ruhu yoksa “sanki biri, özellikle oraya bir yere saklanıyor, kalabalık saatlerde ortaya çıkıp, tırmanan merdivenlerden birini durduruyor” dersiniz. Ankara’nın en ‘yürü-me-yen yürüyen merdiveni’ bu ve geleneksel tavrı hiç değişmiyor!

Gençlere Merdiven
Yürüyen merdiven röntgenciliğine başlayışım nedensiz değil: Birgün, yetmişli yaşlarını geçmiş bir teyzemizi, kilolu bedeniyle yürümeyen bu dik merdivenlerden, çıkmaya çalışırken gördüm. İki merdiven çıkıp, dinleniyordu. Kan-ter içinde, çok ama çok zorluk çekiyordu. Kaldı ki yaşlı insanlar için sadece merdiven çıkmak değil, inmek bile sorun yaratabiliyor. Anlaşılan; yaşlı ve engelli vatandaşlar için yapılan asansörden de haberi yoktu. Merdivenlerin, dağcılık sporuyla ilgilenenleri özendirecek dikliğini o gün fark ettim. Ve sonra asansörlerden habersiz bir sürü yaşlı vatandaşımız olduğunu…

Kenti, sağlıklı ve turp gibi insanlar kullanmıyormuş sadece. Her aksaklığı, bir de bu yönüyle değerlendirmek gerekiyormuş. Gençler için spor değerindeki bu tırmanışlar, bizler için arzın merkezine seyahat ve oradan dönüş kıvamında yorucu oluyor. Sadece yaşlı vatandaşlarımız değil, herkesi düşününüz; mümkünse arza yerleştirilen medeniyete, oradan yeryüzüne ulaşmamızda yardımcı olunuz.

Az kalsın söylemeyi unutuyordum; hiç bozulmayan, yürüyen merdivenler de var Ankara’da. Büyük alışveriş merkezlerindeki yürüyen merdivenlerin bozulanını hiç görmedim. Başka model bir yürüyen merdiven olmalı; tıkır tıkır çalışıyorlar!

Hiç yorum yok: