3 Ekim 2012 Çarşamba

ZAVALLI AOÇ


02.10.2012 Milliyet-Ankara Gazetesi



Nereden geldiyse bir cesaret geldi, Atatürk Orman Çiftliği’ni yarım yüzyıldır tırtıklama düşüncesi, son 1 yılda iyiden iyiye dirildi. Kulakları tıkalı, acımasız bir korkusuzluk olarak dikildi Çiftliğin başına. Birbirinden farklı hepsi tartışma yaratan projeleri, takip edemiyoruz artık. “Ne oluyor?” diyemeden olup, bitiyor bir şeyler. Yasa, hukuk, gak guguk!


Niye gizlilik?

15 gündür Feysbuk’ta (Facebook), altında “Atatürk Orman Çiftliği’nde, Başbakanlık binası için 2 bin 500 ağaç kesildi!” yazılı bir fotoğraf dolaşıyordu. Doğruluğundan emin olmak için kaynağını aradık, sorduk, soruşturduk, bir türlü kesin bir yanıta ulaşamadık. Yerinde görmek isteyen gazeteciler, gözucuyla bile bakamadan geri çevrildi. Doğru muydu yoksa, ne oluyordu yıkılan Gazi Yerleşkesi’nde? Başkentin göbeğinde, sisli, gizemli olaylar!



Gazi Yerleşkesi, çeşitli ağaç ve ağaççık türlerinin en güzel örneklerini barındıran parklar, ağaçlandırma alanlarından oluşuyordu. 3 tane tescilli anıt ağacı vardı. Türkiye’nin en eski herbaryumlarından, yani bitki koruma ve saklama amaçlı müzelerinden biri olan Araştırma Herbaryumu, oradaydı. 2 bin  500’le kaldıysa eğer kesilenler, korkum; o 2 bin 500 ağaç arasında, bu ağaçların da olmasıdır. Aşırı gizlilik aklı  çeliyor, düşüncesi bile insanı buz kesiyor.


Devlete emanet!

60 yaşında bir yerleşke. 1998 yılında, ‘1’nci Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı’ olarak tescil edilmişti. Bir yıl önce Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, ‘3’üncü Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı’na düşürdü değerini. Ve sonrası geliyor işte. Bütün kararlar, Çiftliğin emanet edildiği devlet kurumları tarafından alınıyor. Orman, Çevre Bakanlığı olan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu olan, Adalet Bakanlığı olan bir ülkede.



Adalet karşısında, 60 yılı aşkın bir zamandır çaresiz Atatürk Orman Çiftliği. Mustafa Kemal Atatürk’ün, hazineye bağış için 3 basit koşulu var:

1- Çiftlik toprakları kamu mülküdür,
2- Hazinece, ‘örnek bir tarım işletmesi’ olarak işletilmelidir,
3- Ayrıca Ankara halkının dinlenmesine tahsis edilmedir.


Bu koşullara, bizzat güvende olsun diye teslim ettiği devlet kurumları tarafından sahip çıkılmıyor ve bu koşullar, bizzat o güvenilen devlet kurumları tarafından çiğneniyor.


Bir his

Bir de bir his; sanki ‘Başbakanlık’ makamı, itirazların önünü kesmek için kullanılıyor. Sonra “Vazgeçtik Başbakanlık binasından, yapılmış bari ziyan olmasın’ diye başka işlevle kullanılması düşünülebilirmiş gibi bir hava var. Sadece bir his. Bu arada Başbakanı bahane ederek içinden otoban gibi yollar geçirilen Çiftlik arazisi, biraz daha betonlaşmış, asfaltlaşmış ve amacından uzaklaştırılmış olur. Göz alışır!..


Çaresiz, yalnız
Cumhuriyet, Atatürk Orman Çiftliği’ni, kilosunca altın değerinde bir gelin gibi kazandırmıştır Ankara’ya. Bugün, kilosuna da metrekaresine de paha biçilemiyor. Kamu yararı  ‘eski kafa’ işler, eller ayaklar titriyor ranttan, yasa kanun vız geliyor niyeti bozana. Emanet edildiği devlet, hukuk ve rantçılar karşısında zavallı Çiftlik, günden güne daha savunmasız, daha çaresiz, iyice yalnız kalıyor.

Hiç yorum yok: