24 Mart 2014 Pazartesi

GENÇLİĞE FREN



21.03.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi

Beşevler’de bir lise var; Gazi Anadolu Teknik Endüstri Meslek Lisesi. Afili ismiyle 2008-2009 öğretim yılında açılan bir de bölümü var; Raylı Sistemler Teknolojisi Bölümü. Lise ile Devlet Demiryolları arasında bir ön sözleşme yapılmış, “İlk iki yıl sizin mezunlarınızı alacağız” demiş Demiryolları.   2010 yılında ön sözleşme değiştirilmiş, neyin değiştirildiğini öğrenmek isteyen öğrencilere, Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapısı duvar olmuş. 600 mezun gencimiz, neyin değiştiğini bile öğrenemeden dımdızlak kalmış ortada. İş garantisiyle başladıkları okul, işsizlik garantisi olmuş, emekler boşa gitmiş yani!



Ne oldu planlar?

Oysa dünyanın en demiryolu fakiri ülkelerinden biriyken Türkiye, yüksek hızlı trenler, 150 yıl gecikse de metrolar ve tramvaylarla tanışıyor. 3 yıldır, başta Ankara olmak üzere, Türkiye’nin raylı sistemlerdeki gelişmesini, kendi trenimizi yapmayı konuşuyorduk. 2023 hedeflerimiz yanında gelecek 50 yılın planlarını yapıyorduk.



İşte bu meslek okullarından yetişen gençler, bu hedefleri gerçekleştirecek gençlerdi. Ne değişti bu kadar çabuk, gençlere iş öğretip, işsiz ortada bıraktık onları? Ne tür bir eğitim anlayışımız ve sistemimiz var, bu sistemle nasıl dünya arenasına çıkacağız, akıl yetmiyor açıklamaya.



Devamlılık yok

Ekonomik uygulamalarımız, sert savrulmalar halinde gerçekleşiyor. Birden ayağa kalkıyor, birden oturuyoruz. Ekonominin ilacı ‘devamlılık’ yok işlerimizde. Bir bakan, bir müsteşar, bir genel müdürle her şey altüst olabiliyor. Oturmakta gecikenler ayakta, ayağa kalkmakta gecikenler oturduğu yerde kalıyor. Demem o ki aynı anda kalkıp, aynı anda oturmayı beceremiyoruz. İşte Gazi Anadolu Teknik Endüstri Meslek Lisesi Raylı Sistemler Teknolojisi Bölümü mezunları da ayakta bırakılanlardan.



“Baştan aşağı yanlış!”

Seçim sürecimizin sertliği de tuz biber oldu bu tür gelişmelerin üzerine. Bütün iş dünyası, siyasi görüşleri fark etmeksizin gelişmelerden fazlasıyla rahatsız. Geçen hafta yapılan Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği’nin 23. Olağan Genel Kurulu, hangi sektörde hangi yeni teknolojileri geliştirmek, neyi üretmek gerektiğini konuşup, geleceği planlayacaklarına birlik, beraberlik temennileriyle geçirdiler toplantıyı. Kalan kısmında, fabrikaların kapısını açık, tezgâhları çalışır durumda tutmanın önündeki engellerin yıllardır değişmediğine, Türkiye’nin yüksek katma değerli ürünler üretemediğine değindi “Her 4 gençten birinin işsiz kalması, yoksulluk, teknolojiyi üretmek yerine ithalat yolunu tercih etmek gibi sorunlar değişmiyor. Çünkü eğitim sistemimiz, baştan aşağı yanlış” dediler.



Bunlar da aynı gençler

Yine aynı geçen hafta Ankara Sanayi Odası Teknik Koleji, daha kurulalı 2 yıl olmadan Yıldız Teknik Üniversitesi’nin düzenlediği robot yarışması "Yıldız Savaşları"nda, iki dalda birincilik ödülü ve çeşitli dereceler aldı. “Türkiye Örnek okul” demiştik, yüzümüzü kara çıkarmadılar. Daha mezun seviyesine gelmeden başarılarını kutluyoruz. Ne demek istiyoruz yani?



Bu gençlerde değil sorun, sistemde. Gençlerin aklı, enerjisi var da doğru yönlendiremiyoruz. Ya da Gazi Anadolu Teknik Endüstri Meslek Lisesi’nde olduğu gibi, yönlendirdiklerimizi de sahipsiz bırakıyoruz. Güncel müfredatı ve atölyeleri olmayan meslek okullarından mezun ettiğimiz binlerce öğrenci, iyot gibi ortada kalıyor. Sonra “Niye teknoloji, niye yüksek değerli ürünler üretemiyoruz?” diye yalancıktan birbirimize soruyoruz.


Sistem olmadığı gibi fikrin devamlılığı yok. Gençlerimizi bu durumlara düşürmeye büyüklerin ne hakkı var?

Hiç yorum yok: