22 Ağustos 2014 Cuma

YANIYOR SÖKÜLÜYOR DEVRİLİYOR AĞAÇLAR



19.08.2014 Milliyet-Ankara Gazetesi

Son sıcaklarda yanından geçiyorduk. “Bu trafiğe, bu kalabalığa, bu sıcakta iyi yangın çıkmıyor” diye geçti içimizden. Atatürk Orman Çiftliği’nde yeni yapılan Başbakanlık binasından gözünü alamıyor insan, her geçişimizde içimiz burkularak bakmaktan alamıyoruz kendimizi.



Çiftlik daha çok yanar

Pazar öğlen gibi binanın yakınındaki ormanlık alanda yangın çıktı. Çok sayıda ağaç, bir saat boyunca yandı. Nedeni belirlenememiş yangın için hemen “Sabotaj ihtimali” diyenler oldu. Gazetecilerin burnunu sokamadığı yere, sabotajcı girebiliyormuş demek.



Birkaç gün önce olduğu gibi; niye içimizde bu orman daha çok yanacakmış gibi bir his var acaba?



Karanlıkların Kepçeleri

Açın öbür sayfayı, GİMAT’a gidiyoruz. Bir kooperatifin inşaat yapacağım diye hedef alarak insan vurmayı göze aldığı, silah çekilen Devlet Tiyatroları İrfan Şahinbaş Sahnesi’ne. Cumartesi akşamından Pazar sabahına kadar ağaç sökmüşler. Daha önce de mahkeme, yasa tanımadan 100’e yakın ağaç söken karanlık seven kepçeler, geceye saklanıp, 20 tanesini daha kökünden sökmüş sabah kadar. Olanları izlemekle yetindiği için polisin refakatinde, çok şükür ‘güvenle’ gerçekleştirilmiş işlem.



İnsana değer vermeyen, yasayı tanımayan, tabii ki ağacı hiç tanımaz. Ağaçla ahşap arasındaki fark, bu bilince sahip olmakla kendini belli eder. 50-60 yaşındaki o ağaçları satın almaya kalksa kooperatifinden pahalıya gelirdi belki. Tiyatro sahnesinden kalanda, bundan sonra kaba kuvvetle yasa çiğneme oyunu ‘Karanlıkların Kepçeleri’ sahneleniyor artık.



Çayyolu’nda çınar devirmek

Açıyoruz yine sayfayı, Çayyolu’nda bir sitedeyiz şimdi de. Site yöneticileri, hırsız girer diye evhama kapılmış, devirmişler çınar ağacını. O kadar adam, budamayı akıl edememiş.



Çam devirmek’ diye bir deyimimiz vardır, ahşap tabiatlı insanların pot kırdığı, eski tabirle affedersiniz ‘halt ettiği’ durumlar için kullanılır, burada çınar şeklinde uygulamasını görmüş oluyoruz deyimin.


Bu üç haber de aynı gün Ankara gazetelerinde çıkmış haberler. Onları kazara okuyan gençler ve çocukları düşündük bir an. “Ağacı sev, yeşili koru” falan ne biçim boş laf gelir onlara. Üstelik baksanıza yasa, mahkeme kararları denen şeyler, çiğnenebilen şeylermiş. Yak, sök, devir!.. Şimdiden geleceğin en hızlı rantçılarını görüyor, sevinçten gözleri doluyor insanın!

Hiç yorum yok: