15 Aralık 2016 Perşembe

GELİŞMENİN FETÖSÜ



13.12.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi

FETÖ’yü, takoz anlamına da kullanabiliriz artık. Marifetler döküldükçe bir ülkeyi yürütmemek için nasıl takoz konurmuş hayretler içinde öğreniyoruz. Öyle bir takoz ki dünyada emsali yok; orijinal. Koyduran ülkeleri de öğrendik, bir 45 yılımızı da böyle yemiş sansaroğlulları.

15 Temmuz darbe girişiminin daha bir ayı dolmamış, 9 Ağustos’ta, ‘FETÖ Gelişmenin Takozu Muydu?’ sorusunu açtık bu köşede. Ülkedeki ve Ankara’daki gelişme talebinin frenlerini, takozlarını anlamaya çalışıyorduk. 9 Aralık’ta Star Gazetesi’ndeki habere belertince gözlerimizi, kısmen bir yanıt almış olduk.

“Devleti kilitleyin”
Haberin başlığı ‘FETÖ’den Talimat: Devleti Kilitleyin’. Haberde, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada 124 mülki idare amirinin ismine ulaşıldığı bilgisi üzerine muhabir Kemal Gümüş’ün bunlardan kendiliğinden gidip itirafçı olan bir vali yardımcısı ve kaymakamla görüşmesi yer alıyordu.

‘Emrullah’ ve ‘Özgür’ rumuzlu itirafçılar, FETÖ’nün, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerinden hemen sonra görevdeki tüm paralel mülki idare amirleri ile üst düzey bürokratlara verdiği, devletin hizmetlerini durdurma talimatlarını anlatıyordu. Dinamit nitelikli bir dizi talimat sıralanmış ama bizim ilgilendiğimiz kısmını alıntılıyoruz:

- ..Vatandaşın resmi kurumlardaki işlemleri mümkün olduğunca aksatılacak..
- ..Hastane, köprü, okul vb. büyük yatırımların ve kamu
hizmetlerinin durdurulması için her türlü bürokratik engelleri çıkartın.. talimatlarını sıraladıktan sonra Özgür rumuzlu itirafçı, kendilerinden ellerindeki imkanları kullanarak kamu yatırımlarının yavaşlatılması, hatta mümkünse tamamen durdurulmasının istendiğini söylüyor, “Bize, bu süreçte, ‘Devletin gelişmesini ve çalışmasını istemiyoruz. Bu süreçte bekleyin’ dendi” ifadesini kullanıyordu.

Bir yol hikayesi
Şimdi Ankara için niyeti ölçecek kıstas haline gelmiş yaklaşık 5 yıllık bir projeyi hatırlatmak istiyoruz. 3 yıldır ihale ediliyor, 5’inci kez sözleşmesi imzalandığı halde iptal edildi; Sincan ile Temelli-Malıköy Organize Sanayi Bölgesi arasındaki yol ihalesi. İkisi gerekçeli, diğer üçü gerekçesiz iptal edildi ihalelerin.

Parası çoktan hazır, tartışmalı olsa da küçük rötuşlarla çok kolay halledilebilecek bu proje, niye iptal ediliyordu öğrenemedik 3 yıldır. Muhatap yok sormak için. Türkiye’nin örnek sanayi bölgeleri Sincan ASO 1 Organize Sanayi Bölgesi ile Temelli-Malıköy Organize Sanayi Bölgesi arasında yıllardır ciddi bir ihtiyaç olan bu yol, gizemli bir biçim alıyor gün geçtikçe. Yatırdan şüpheleniyorduk, “40 kilometrelik yatır mı olur!” biçiminde mantıklı yanıtlar aldık nitekim. FETÖ takozu muydu acaba?

Takozlar kim?

17-25 Aralık soruşturma süreci 2013’teydi, 15 Temmuz darbe girişimi 2016’da. İyi de 20 yıldan fazladır Malıköy Organize Sanayi Bölgesi kuruluyor, 15 yıldır suyu yok, yolu yok. İtirafçıların sözüne bakarsak 3 yıllık mazisi var talimatların. FETÖ’yü tanıdıkça düşünce biçimini daha iyi anlıyor, güçlü biçimde artık takoz olma girişimlerine ihtimal veriyoruz ama beşinci ihale gerekçesiz 15 Temmuz’dan sonra iptal edildi.

Ve su hala yok. 35 bin civarında konut, su olmadığı için çürüyor yıllardır. Bölgede 5 organize sanayi bölgesinin 7 bin civarında çalışanı var, su ve yoldan sonra açılacak fabrikalarla ilk aşamada 60 bin, kademeli olarak 300 bin kişiye ekmek kapısı olacak ancak bölgeyi sanayi bölgesi ilan eden devlet, hizmeti götürmeyen yine devlet.

İşine son verilecekler kim?
Başta yol olmak üzere bölgeye götürülmesi gereken altyapı, Ankara için üretme ve gelişme niyetinin ciddiyetini gösterecek bir ölçüdür. FETÖ’dür değildir, işte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Uluslararası Yatırımcılarla Yüksek Düzeyli Ekonomi Toplantısı’nda söylediklerini bir kez daha hatırlatıyoruz: ”Yatırımcılara zorluk çıkaran, gereksiz yere işleri geciktiren, destek vermeyen kamu görevlilerinin hiçbir mazereti ve bahanesi yoktur. İş dünyasına karşı kamuda söz konusu zorlukları çıkaranlar, ilgili birimlere bildirilsin. Hemen işlerine son verilecektir” demişti.

Eee, kimi bildireceğiz?

Hiç yorum yok: