3 Aralık 2016 Cumartesi

UYUŞTURUCU VE FUHUŞ HASSASİYETİ



02.12.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi

Alan razı veren razı, idareciler de rahatsız değil ki düzen devam ediyordu. Gündüz gece fark etmeden ana caddelerde, sokaklarda pazarlık, sözde izbe ama kamuya gayet açık mekanlarda aleni güreş müsabakaları, başkentin günlük hayatının parçasıydı artık. İskitler Camisi cemaati abdestin bekasından endişeyle namaza duruyor, selamda, pencere menzilinden gözleri kaçırma savaşı veriyordu!

Kavga sanatıyla asayiş
Bentderesi’ndeki genelevlerin yıkımına 2010 yılında başlandı, 3-4 yıla derken hepsi yıkıldı. Lakin yenisi yapılmayınca mesleğin emekçisi şuh bakışlı kadınlar, neredeyse 30 yıl sonra gelen özgürlüğün sevinciyle kent sathına yayıldı. Önce, alışkanlıktan, Ulus’un ana caddeleri dahil içi ve çevresindeydiler, zamanla ailelerin yaşadığı mahalle içlerine doğru ev tutmaya başladılar.

Ha bugün ha yarın hallolur diye beklerken biz de iki yazı karaladık bu arada: 12 Aralık 2014’de ‘Fuhuş Nereye Gitti?’ diye sorduk, 1 Mayıs 2015’de kendi sorumuzu kendimiz yanıtladık Fuhuş Bir Yere Gitmemiş’ diye. Sokak gerilmiş, ailelerin, çoluğun çocuğun önünde, okul kapılarında yapılan aleni pazarlıklar esnafın sabrını taşırmış, herkes mahir olduğu kavga sanatını, elinden geldiğince icra etmeye başlamıştı rakibine karşı. Sokak kendisi, asayiş ve adaleti, bildiği şekilde teminle iştigal ediyordu.

Çocuklara inen uyuşturucu
6 yıl geçmiş... Ankara Valisi Ercan Topaca düşürdü aklımıza. Dün Hürriyet Ankara Gazetesi’nde arkadaşımız Deniz Gürel’e yaptığı açıklamalar içinde birkaç cümleydi; “Görev yaptığım yerlerde hassas olduğum iki konu uyuşturucu ve fuhuş. Çocuklarımız zehirleniyor. Bunlarla mücadelemiz, sıkı şekilde sürecek” diyordu Vali Topaca.

Fuhuş kadar gençler arasında yaygınlaşan uyuşturucu kullanımı da baş belaları arasından sıyrılıp, ön sıralara yerleşen derdi olmuştu başkentin. Kullanım oranı yıldan yıla hızla katlanarak artıyor, okul önlerinde seyyar satıcı gibi uyuşturucu tezgahı açılıyor, nasıl o kadar kolay ulaşabiliyorlarsa uyuşturucu kullanma yaşı, 11’in altına iniyordu. Liselerde bonzai, sakız kadar olağan karşılanıyor, trafik ışığında 4 lira toplayan küçücük çocuklar, soluğu tacirin kapısında alıyordu.

Gençlik ümidimizin kaynağı
Özellikle son 2 yıldır okullarda ve okul önlerinde ciddi önlemler alınmaya başladı ama bu konuda tacire yumruğu kaynağından indirmez, gençleri uyarmaz, kullanım nedenlerini ortadan kaldırmazsak önlem de okul önünde kalacak. Bir devlet, çocuklarını bu kadar sahipsiz ve hedefsiz bırakmamalı, uyuşturucu tacirini, asla onlara yaklaştırmamalı. Çocuklar, bizim çocuklarımız, medeni geleceğimizi inşa edecek onlar.

Ankara Valisi Ercan Topaca’nın hassasiyetleri, bizim de hassasiyetimizdir, herkesin de olmalıdır. Derhal fuhuşu yayıldığı sokaklardan çekmeli, uyuşturucuyla çocuklarımızın bağını, geri dönüşü olmayacak biçimde koparmalıyız. Hiçbir kentin olmadığı gibi, başkent de ne böyle sahipsiz sokakları ne de hayatının baharındayken ümidimizin kaynağı gençlerinin tüketilmesini hak ediyor.

Hiç yorum yok: