9 Şubat 2013 Cumartesi

ATATÜRK’ÜN ÖNÜNÜ KAPATAN TABELA


08.02.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi



Neredeyse hergün önünden geçip, iniyorum Kızılay’a. Ne kadar dalgın olsam gözüme iliştiğini fark ettim. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin karşısında, İçişleri Bakanlığı’nın dibinde, Atatürksüz Atatürk Meydanı’na bakan Emniyet Parkı’nın içinde, koca bir reklam tabelasının arkasında. 6 aydır bir Atatürk Anıtı var orada. Atatürksüz Atatürk Meydanı’na, Atatürk gelmişti 6 ay önce.



Olaylı Atatürk Anıtı

Gelişi olaylı oldu. Çankaya Belediyesi, 9 metre yüksekliğinde bir Atatürk Anıtı yaptırdı, yerine koymasına birkaç gün kala büyük bir reklam tabelası kondu önüne. Meclis, Çankaya ve Akay Yokuşu yönünden gelirken rahatça görülebilen anıt, sadece Meclis tarafından görülebiliyordu artık. Tabelayı koyan Büyükşehir Belediyesi’yle anıtı diken Çankaya Belediyesi’nin atışmaları eşliğinde açılış yapıldı. Büyükşehir Belediyesi, “Biz tabelayı dikerken anıt yoktu” diye savundu kendisini. Çankaya Belediyesi ise çok önceden saptanmış yere, tabelanın konmaması için bir ay boyunca görüştüklerini söyledi. Kim ne dedi, ne nasıl oldu diye tartışmanın bir anlamı yok, o tabela, Atatürk’ün önünü kapatıyor ya, şu anda görünen bu. Akşam iş çıkışı Meclis’in yanından Bakanlıklar’a inerken Atatürk’e değil, parlak ışığı ve albenili renkleriyle reklam tabelasına  bakıyorum. Gözler alıştı, reklam kurbanı Atatürk’ün, farkında bile değiliz artık.



Alışmamak lazım

Bir boynumuz kaldı asmadık, her yer reklam tabelası zaten. Bilmeyen biri gelse “Şu ne?” diye sorsa boş bulunup, “Tam buğday ekmeği” diyebilir insan. Gösterdiği yerde, önce ve daha çok, ‘tam buğday ekmeği’ reklamını görüyorsunuz çünkü. Hatta bazı açılardan tabela yüzü kapatıyor, Atatürk’ün bedeni, ‘tam buğday ekmeği’nin devamıymış gibi görünüyor. Alışmamak lazım. Devletinin kurucusu, iki belediye çekişecek diye bu durumlara düşürülüp, bir reklam tabelasının arkasına atılmamalı. Atıldığı gibi, normal bir şeymiş gibi aylarca kimsenin dikkatini çekmeden, bir ucube köşe olarak öylece bırakılmamalı. O tabelanın önünde durduğu adam, dünya tarihine kazıyarak imzasını atmış, hala gündemin ortasında bir lider. Bizim devlet büyüğümüz.



Bize yakışmıyor
Mustafa Kemal Atatürk, tabii ki tabelalarla gölgelenebilecek bir önder değil. Her gölgenin içinden, bir biçimde parlamayı becerdi bugüne kadar. Ancak şu manzara, ondan çok bize yakışmıyor galiba. O tabelayı oraya koyarken de hiç umursamadan önünden gelip, geçerken de.

Hiç yorum yok: