29 Temmuz 2015 Çarşamba

STATTA BAŞA DÖNMÜŞÜZ



28.07.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi

Çok ilginç bir başkent, çok ilginç. Yaklaşık bir buçuk yıl önce çıkmış mahkeme kararından birkaç gün önce haberdar olduk. Biz de Hacivat’ın “Yar bana bir eğlence medet” çağrısı gibi “Yar bize bir stat, ama nereye, medet ya devlet” diye kendimizi paralıyoruz. Meğer Etimesgut-Ümitköy arasındaki Zırlı Birlikler bölgesine yapılması düşünülen stat projesi, 10 Şubat 2014’de iptal edilmiş. Bu arada kararla askeriyeden alınan 520 dönümlük ağaçlandırılmış arazinin, Atatürk Orman Çiftliği arazisi olduğunu da öğrenmiş olduk.



Niye yapamıyoruz?

Hayret bir şey; dünyanın 17’ci ekonomisi olmakla övünen, 10’uncusu olmak için kendine hedef koyan Türkiye’nin başkentine, uluslararası nitelikte stat yapılamıyor. Ne kadar yokuşlu yol varsa önce onları deniyoruz. Spor yerleşkesi olarak kentin en uygun yerindeki garibim salaş 19 Mayıs Stadı ve tesisleri orada dururken maceralar arıyoruz. Yeri iyi olduğu için mi oraya yapmıyoruz, yapmamak için mi acaba?



Neden duymadık?

Biz “Stat nereye yapılsa” diye karalarken köşelerde, çoktan başa dönmüşüz. Ankara 5'inci İdare Mahkemesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Ümitköy yakınındaki Zırhlı Birlikler’den alınan araziye yapılması düşünülen hatta ön çalışmaları başlayan stadyuma, 10 Şubat 2014 tarihinde SİT alanı gerekçesiyle iptal kararı vermiş. Kimseden duymadık 3 gün önceye kadar. Neden duymadık?



Arazi, Atatürk Orman Çiftliği’ne ait bir araziymiş ve amacı dışında kullanılmadan ağaçlandırılmış. Karardan, Çiftlik arazisine yapılan diğer yapılaşmalara örnek bir karar olabileceği nedeniyle mi haberdar olamadık acaba?



İki türlü seviniriz

Biz, çift taraflı seviniriz bu karara. Hem Çiftlik arazisi açısından hem de Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın kararı nedeniyle. Kılıç, yeni bir çalışma yaptırmış ve yeni stadyumun, 19 Mayıs Stadyumu’nun yerine yapılması işlemleri başlamış. Buna da Atatürk Kültür Merkezi arazisine yapılması düşünülen stadyumun, oraya yapılmayacağı anlamına geldiği için  seviniriz. Çünkü o araziye, hiç gündeme getirmeye yanaşmadığımız Medeniyetler Müzesi daha çok yakışacaktır.



Düşünsenize; bir durakta iniyorsunuz dünya çapında bir stadyum ve spor yerleşkesi, öbür durakta iniyorsunuz dünyanın en çeşitli kültürlerini barındırmış toprakların, depolardan  çıkamayan binlerce eserini sergilendiğimiz dünya çapında bir müze. Ağaçlar, bahçeler, havuzlar içinde, hem de Ankara taşından. Aralara dağıtılmış kır kahveleri... Püü çok acayip hayallere daldık!



En yapılamayan stat
Stadyum da henüz bir hayal bizim için. Dünyanın en yapılamayan stadı. Gerçi dünyanın en yapılamayan şeylerinden çok var Ankara’da. Stat sadece birisi. Öncelikli hayallerimizden. Spor camiasının da yer konusunda memnun olduğunu görüyoruz. Yani bakar mısınız, olmayanın hayaliyle avunuyor, düşünceyken  seviniyoruz. O kadar açız yani.

Hiç yorum yok: