22 Aralık 2016 Perşembe

HALEP Mİ ANKARA KALESİ Mİ?



20.12.2016 Milliyet - Ankara Gazetesi


Ramazan Bayramı’ndan beri Ankara Kalesi’nden ayak kesildi. Yaklaşık 5 buçuk aydır Ankaralılar da ziyaretçiler de turistler de kesti. Esnafın bir kısmı bitti, bir kısmı günlerce siftahsız dükkan kapatıyor, önemli bir kısmı da cepten yiyor ticaret yapacağına. Zor bela yeniden alıştırılırken ayaklar, bir kez daha terk ediliyor başkentin baş tacı Ankara Kalesi.

“Bu ışıklar yanmalı”
15 Şubat 2011’de Ankara Valiliği’nin düzenlediği ‘Ankara Kalesi Toplantısı’na, Emniyet Müdürü’nden belediye başkanlarına, koruma kurulu üyelerinden sivil toplum örgütlerine kadar olması gereken herkes katılmış, çok doğru tespitlerin ardından bir ‘Kale Eylem Planı’ hazırlanmıştı. Başkentin değerlendirebileceği en önemli turizm varlığı, ayağa kaldırılacaktı. 7’inci yaz olacak önümüzdeki mevsim, kalkamadı ayağa, sürünüyor Kale.

Kale içinde o binanın içinde bile olmaktan zevk aldığımız Kınacızade Konağı, önemli bir göstergedir bizim için; gece kapatmaya başladı birkaç haftadır. İşletmecisi Fuat Ülger’e sorduğumuzda “Bizim ilkemizdi; müşteri olmasa da bu ışıklar yanmalı, Kale’deki esnafın çoğu kapatsa da burada ışığın yanacağını bilmeli müşterimiz diye düşünüyorduk. 10 yıldır da bu ilkemize sadık kaldık. Ancak maalesef rezervasyon dışında gece kapatmak zorunda kalıyoruz artık” dedi.

Durgunluk zirvede!
Kınacızade Konağı, yerli müşterileri hariç, yılda ağırladığı 35-40 bin turistle Kale’nin en işlek mekanıydı. Bütün Kale esnafı ve sakinleri gibi yeni düzenlemelerden çok ümitli, heyecanlıydılar Kale hareketlenecek diye. Kale esnafı bilir, çok ciddi bir göstergedir Kınacızade Konağı. Esnaf gibi esnafın olması gereken ilkesini çiğnemek zorundalar şimdi.

25 Nisan’da başlatılan, bizim de yürekten desteklediğimiz Kale Meydan Düzenlemesi, zaten zorda olan esnafı, sonunda bu yıl iyice bitirdi. Meydan düzenlemesi ve Yeni Hayat İlkokulu tarafındaki otopark çalışması, kesti esnafın işlerini. 6 yıldır süren ve bitirilemeyen altyapı çalışmaları nedeniyle Kale çevresinden başlayan durgunluk, Kale içinde zirveye ulaştı.

Çabuk bitmesini, esnafın bu yılı da kaybetmemesini umarken tartışmalı meydan düzenlemesi, 25 Nisan’dan bu yana bitirilemedi ve Ramazan Bayramı’ndan sonra ayağını çekti ziyaretçiler.

Halep’ten farkı
Çünkü Kale’nin şantiye halleri bitmedi bir türlü. Aylarca kapalı kaldı meydan. Sağlam yollar, kaldırımlar bozuldu, yazın tozu kışın çamuru ki çok misafirimize biz de rezil olduk, bitmedi bir türlü. Sokak aydınlatmaları hala tamamlanmadı, tamamlanan yakılmadı. Üstüne bir de uluslararası olumsuz gelişmeler eklenince bir yandan turist kesildi, yerli ziyaretçileri de bu çalışmalar halletmiş oldu.

Halep Kalesi’nin görüntülerini izledik, o da Halep’in tacıdır, sanat eseri gibi kale. Savaşın bombalarıyla viran edilmiş. “Savaş..” diyor yutkunuyorsunuz. Yıllarca süren, hala da bitirilemeyen çalışmalar yüzünden her yaz savaş yerine dönen Ankara Kalesi’nin de pek farkı yok yani. Savaş olmasa da ticaret yapamayan esnafı, turizmi canlanmasın diye canla başla çalışan bir idaresi var fazladan.

1 yorum:

Abidinpaşa dedi ki...

Ankara'nın maküs talihi Devam Ediyor. Kale çevresindeki Yanlış düzenlemeler.Yüzlerce Yıllık Ahi mezarlığının tarla gibi sürülüp Otopark yapılması.(Ahi Şerafettin Cami Yanı ) Perişan Kadılar mezarlığı. Kale içinde ve Dışında Yanlış restorasyonlar.Yurdumuzun yaşayan 2.inci En Büyük kalesinin ve Çevresinin Modern Tuvaletlerden Mahrum Hali Turist Rahberlerinin Müze dışında Gezilmesine mani Olmaları Ankaranın Bigane STK ları.Kaleyi gerçekten Yakında Bombalanmış Halep kalesine döndürecek. Sahipsiz Ankara'ya tarih Bile Ağlayacak.