6 Kasım 2010 Cumartesi

KİTAPSIZ ANKARA

05.11.2010 Milliyet-Ankara Gazetesi

Yeni bir spor dalı icat ettim: Gördüğüm bütün kitapçı ve sahafa giriyor, Ankara kitapları bakınıyor, soruyorum. İlk bir ay, bu sporu uygulayana, 10 kilo vermeyi garanti ediyor, sonra diyetisyene gitmelerini öneriyorum. Her türlü faydalı Ankara!

Ankara kitapçılarında, ilgili bölüme gidiyor, Ankara kitapları bakıyorum. “Ankara kitabı bulamıyorum Ankara’da” diye yakınıyorum arkadaşıma, “Var ya işte” diyor. Var dediğini açıyoruz; turistlere Ankara haritası çıkıyor! Onu, kitap sanıyor arkadaşım. Üç, hadi şehir haritasıyla beraber çatlasa dört kitaptan fazlasını görmedim henüz. 3-4 kitaba karşılık, 20’ye yakın İstanbul kitabı duruyor Ankara’daki kitapçıların raflarında; semtlerine kitap yazılmış.

Pansiyonlu Kütüphane
Yok değil Ankara kitapları ancak maraza çıkarmamın nedeni var: Ankara’yla ilgili her türlü basılı eserin, vatandaşlarıyla ne kadar buluştuğu merakına kapıldım. Raflarda başka kitapların arkasına saklananları bulabilseniz bile dediğim gibi 3-4 kitabı geçmiyor bulduğunuz. “Lütfedip, kütüphaneye kadar gidiversen” diyorsunuz mutlaka. Olur, bir oda kiralasınlar, orada yatıp, kalkayım. Ankara’yla ilgilenen uzmanlar, vatandaşlar ya da yazı yazanlara, kütüphanede oda kiralasınlar! Bilginin, insana lazım olmasının zamanı varmış gibi. İletişim çağında, bilgisayar teknolojisi uçmuş gitmiş, bilgi kaynaklarının elinizin altında olması daha kolaylaşmışken ‘kütüphane pansiyonu’ da bizim icadımız olur!

Ankara’yla ilgili basılmış çok güzel kitaplar gördüm ve okudum. Kültür Bakanlığı, bazı bankalar, bazı üniversite ve kurumlarca basılmış çok değerli eserlerdi bunlar; evinizin kütüphanesinde olması gereken. Bu kitapları, ilgili kurumlara ve kitapçılara sordum. Kitapçılardan, “İlk kez duyuyorum bu kitabı” yanıtını aldım. Kurumlarsa yeni basımını yapmamışlar. Niye? Çünkü ‘koleksiyon’ kitabıymış, sayılı basılırmış. Örneğin 500 basılır, bazı kurumlar ve il merkezlerindeki kütüphanelere dağıtılırmış. İlçe ve okul kütüphaneleri öksüz… Bir de tükenince baskısı yapılmayanlar var. Fotokopi çektirseniz kitaptan pahalıya geliyor, gözü korkuyor insanın.

Kitap Hem Var Hem Yok
Ama gerçekten güzel kitaplardı bunlar, içim acıdı. Binlerce Ankaralı’nın haberi bile yok. İl sınırları içinde hala dinazor, mamut kemikleri, fosilleri bulunurken Ankara kitabı bulamıyorsunuz. 2004 yılı ve sonrasında Ankara kitaplarında patlama olduğunu okumuştum. Elinde mi patlamış basanın, biz niye görmedik? Kapsamlı tek bir kitap var şu an raflarda ve o da okuduğum diğer kitaplardaki birçok şeyi içermiyor.

5 milyonluk kente 500 kitap basmak gülünç ama 70 milyonluk ülkeye 500 kitap basmak kahredici. Ankara kitapları, kitapçılara inmeli, tükenmiş basımlar mutlaka yenilenmeli. Kurum kurum dolaşıp, kitap aramaya, sonra eli boş ‘tın tın’ geri dönmeye benim gibi gönüllüsünü zor bulursunuz. Tarih, bu ülkenin ve kentin tarihi, bilgiyi kimden esirgiyorsunuz?

Başkente Yakışmıyor
Hayatta yolunuzun düşmeyeceği, dünyanın ücra köşelerine ait kitapların arasına sıkışmış 3-4 Ankara kitabıyla kültür kenti olunmaz. Tükenmiş basımların yenibasımlarını bekliyor, dar bir çevrenin elinde bulunan basımların, kitapçılara inmesini istiyoruz. Bilgiyi sakınmak, devrimlerin başkentine yakışmıyor.

Hiç yorum yok: