29 Ekim 2011 Cumartesi

ORGANİZE İŞLER


29.10.2011 Milliyet-Ankara Gazetesi


Organize iş işler. Filmindeki türden değil bizim işler; organize sanayi işleri. İyi işlerse  tezgahlara hareket, insanlara bereket olur. Ülkeye zenginlik, krizlere ‘nanik’ olur. Adı ‘organize’ olup, kendi olmazsa eğer, filmin adı değişir; ‘Kesat İşler’ olur!



Sanayiciler sıkıştırıyor

Bu hafta organize de çok güzel gelişmeler var. Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD)Başkanı Adnan Keskin, açılışı yaptı; “Üniversiteler, Ostim’in yerini bile bilmiyor. Sanayinin içinde olmayan üniversite, kendini geliştiremez” dedi. Bir süredir sanayiciler, üniversiteleri fena sıkıştırıyor. Fanuslarından çıkmaya zorluyorlar. Uygulama alanı olmayan bilgiden, bilimsel tatminden ibaret üretilmeyen buluştan, okul kapısından çıkınca sokakta zil gibi kalan gençlikten, ne beklememiz gerektiğini ben de sorup, duruyorum.



Kavga çıksın istiyorum

Ya sanayiciler? Çalışmasına destek arayan, çabuk gelir getirmeyen projesini, tavla gibi koltuğunun altına verip,  nasihatle az üniversiteyi yolcu etmediler. Araya soğukluk gireli çok oldu yani. Tekrar ısınması zaman alıyor. OSİAD Başkanı’nın sözleri gibi, karşılıklı atışmalar bekliyorum.



İnfiale kapılan bir gurup mühendis, pankartlarla Ostim’e yürüsün, “Üniversite burada, Ostim nerede!” diye slogan atsın istiyorum. Ostim esnafının da iade-i nümayiş tertipleyip,  “Ostim burada, buluş nerede!” haykırmalarıyla yanıtlamasını. Bunun üzerine hiddetlenen mühendislerin, hışımla dosyayı çıkarıp, “Proje burada, tezgah nerede!” diye karşılık vermesini, projeyi kaptığı gibi makineleri döndüren esnafın, “Ostim isterse her şeyi yapar!” nidalarıyla ‘Türk Malı’ bir ürünü daha piyasaya sürmesini istiyorum. Bu minvalde gelişen bir kavga arzuladığımı, açık açık beyan ediyorum!



İşbirliğinin güzel resmi

Bu haftanın diğer güzel gelişmesi, Ostim’deki altyapı  denetimleri sırasında oluşan resimdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ve Ostim Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, bir arada, işbirliğinin resmini çizmişlerdi. Daha iyisi için karşılıklı öneriler ve eleştiriler yapılmıştı. Uzun zaman oldu Ankara’da işbirliği görmeyeli, hemen parladı gözlerim tabii. “Organize olunca işliyor” dedim.



Bu arada Melih Gökçek’in, başka sözlerine takıldım: “Geriye adım atan birisi değilim ama sanayi ve geleceğimiz için sözlerimden vazgeçip, işbirliğine başladık” demiş. Sanki bir yenilgiden bahsediyor. Aman Melih bey, şehir bizim, sokak bizim, tezgah bizim, insan bizim. Kime karşı yenildiniz? Yenilgi saydığınız işbirliğiyle bir sanayi bölgesini ve bizi kazandınız. Bu işbirliği içinde bir ‘yenilgi’ kaygınız varsa mutlaka ‘yenilgi’ kıstasınızı gözden geçirmelisiniz. Bakar mısınız; yukarıda ‘kavga’ diyor, aşağıda Melih Gökçek’e, itidal tavsiye ediyorum!



Dünyanın en iyilerinden
Ankara için kavga edilecekse o da gecikmiş yatırımların bir an önce hayata geçmesi için edilmelidir. Ortadoğu Teknik, Bilkent ve Atılım Üniversiteleri, organize sanayi bölgeleriyle ilk ısınma turlarına başladılar. Organize sanayi bölgelerini, dünyada en iyi uygulayan ülkelerden biridir Türkiye. Dünyanın en iyilerine sahip olan Ankara’nın, çıkışı da en iyi yaptığı şeyin devamına bağlıdır.

Hiç yorum yok: