7 Ocak 2015 Çarşamba

DÜN KAR YAĞDI BUGÜN DE YAĞACAK



06.01.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi


2 yıldır gözlerimiz yolda kaldı, özledik kendisini. Ankara da özledi; kendisine en çok yakışan kıyafetini giyemiyor çünkü 2 yıldır. Bugün ulaşımı etkileyecek kadar yağacakmış kar. Yağar da dediği çıkarsa meteorolojiden bileceğiz, yağmazsa da. İçimiz hem “Yağsa keşke” diyor hem tedirgin. Ankara’ya dantel dantel işlenmiş gelinlik gibi süsleyen kar yağdığında bir haller oluyor bize; eteklerine dolanmaktan keyfine varamıyoruz nimetin. İnsanoğlu, doğanın bereketi, bir şenliği olarak kar yağacağını biliyor ama biz Ankaralılar, sonra başımıza ne geleceğini bilemiyoruz.



Kabak lastik çetesi

Bildiğiniz gibi, Ankara’ya kar yağınca ne kadar kabak lastikli araba varsa hemen yola dökülüyor. Bu olağandışı eylem, sadece Ankara’da oluyor, başka şehirlerde olmuyor. Kabak lastikliler, çete midir nedirler, demek hava durumunu da iyi takip ediyorlar, kar yere inmeden sokaklara, caddelere, tıkama amaçlı yayılıyor. Nitekim her defasında başarılı da oluyorlar. Bütün şehir, onların yüzünden trafikte esir kalıyor. Kentin göbeğinde donma tehlikesi geçiren mi, Etimesgut’a, Ümitköy’e, Oran’a yürüyerek gitmek zorunda kalanlar mı istersiniz.



Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek, bu çeteyi ismen olmasa da niyet itibariyle faş etmişti. “Trafik, tuzlanmadığı için değil, kabak lastikliler yüzünden tıkanıyor” demişti. Hükümet de geçen yıldan itibaren bu çeteyi etkisiz hale getirecek önlemi almış, kış lastiği kullanma zorunluluğu getirmişti. Cümleten bir “Ohh” çektik ancak 2 yıldır doğru dürüst kar yağmayınca önlemin etkisini de gözlerimizle göremedik.



Tehlike geçmemiş

Meğer tehlike geçmemiş. 2 Ocak gazetelerinde Melih bey, yeni bir uyarıyla çıkıyordu karşımıza; özel araçlarda da kış lastiği zorunluluğu için Vali’yle görüşecekti. Demek Melih bey de hava durumunu iyi takip ediyor, meydanı kabak lastik çetesine bırakmaya hiç niyetli görünmüyordu. Nedir bu çektiğimiz, bitsindi bu kabak lastikçi zulmü!



Bugün, eğer tahmin edildiği gibi yağarsa kış lastiklerinin faydasını inceleme fırsatı bulacağız. Tuzlanmış yolda kalmayı beceren inatçı kabak lastik çetesi, daha aşikar olacak. Takke düşecek kel görünecek. Tabii tuzlama ve kar küreme araçlarının işine engel olmazlarsa eğer!



Unutulmaz 2 gün

8 Mart 2011 günü aklımızdan çıkmıyor. Batıkent’te, tipi altında, sessiz karaltılar halinde her bir durakta yüzlerce insanın zombi gibi bekleyişi aklımızdan çıkmıyor. Ne acayip çaresizlikti. Daha beteri; 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan, savcılığa ifade vermek üzere çağrılınca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmeye Başbakanlık Konutu’na çıkacaktı, yol kapalı olduğu için çıkamamıştı.



Yani savaş hali olsa devlet ricali, İran Caddesi ya da Cinnah Caddesi’nde patinaj yapıyor olacaktı. Kabak lastiğin kaderini değiştirdiği ilk savaşa, büyük ihtimal ilk kez başkent Ankara şahitlik edecekti. O günleri de atlattık çok şükür.



Yağmurda kar küreme nöbeti

Kar uyarısı olmadığı halde 8-10 derece hava sıcaklığında, yağmur altında, Ankara’nın merkezlerine kar küreme araçları çıkıyor bir süredir. Çalışır halde bekliyorlar, nedenini bilemiyoruz. Geçmiş tecrübelerin korkusundan alınan bir önlem ya da kabak lastikçiler işi ilerletti, yağmurda da eyleme çıkıyor. Bu Ankara bir alem, bir değişik. O’nu anlamaya çalışacağız diye ya saçımıza karlar yağıyor, ya lastikleri gibi başımız da kabaklaşıyor!

Hiç yorum yok: