20.01.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Canım memleketim,
sorumluklarını yerine getiren vatandaşını mutlaka cezalandırır. Sen misin
vatandaşlık görevini yerine getiren... Sen misin elektriğini, suyunu kaçak
kullanmayan, haksız faturayı, vergisini zamanında ödeyen... Ödemeyeni affeder,
kaçak kullananın yükünü senin sırtına yıkar canım memleketim.
Kazların alnındaki yazı
Devletin, yerel
yönetimlerin zaten görevi olan hizmetlerine ayrıca para alınır, sorumluluk
duygusu taşıyan vatandaş öder önce. Sorumluluğunu yerine getiren vatandaşlar, ‘yolunacak kaz’ olarak tabir edilir
memleketimizde. Borcunu ödemeyeni cesaretlendirir, ödeyenin alnına görünmez
yazıyla ‘enayi’ damgası basar canım
memleketim. Sorumluluk duygularından taviz vermediği için enayiler, enayiliğine
doyamaz memleketin sathı mahalinde. Uyanıklar, devletin şahitliğinde, enayiler
üzerinden geçinip gider.
Mesela uyanıksever
memleketimde, elektrik şirketi, doğalgaz şirketi vardır. Hizmet vermek için
yalvarttığı gibi yapmakla yükümlü olduğu işlerin parasını, hiçbir yasal
sorumluluk hissetmeden, tahsil etme cesaretini gösterebilir memleketimde.
Yetmezmiş gibi sayaç değişimi falan gibi yeni masraflar üretir, zorla tahsil
etmeye çalışırlar vermeyenden. Devlet de “Seni
gidi hınzır, nerden aklına geliyor böyle uyanıklıklar?” dercesine şefkatli
bir yaklaşımla yüksek tahsilattan elde edeceği yüksek verginin hesabına, sessiz
kalır olan bitene.
Jetonlu merdiven
Özel şirketler,
makul kar oranları yerine aklına esen ücretler talep eder, devlet kurumları ya
da yerel yönetimler, vermekle yükümlü oldukları hizmetten kar etmeye
çalışırlar. Özel şirket, parmağını oynatsa taksimetreyi işletir. Kamu kurumu, kar
edemiyorsa mesela, belediye otobüsü sizin mahalleye seyrekleşir ya da hiç
gelmez. Hayat, sadece gündüz mesai saatleri içinde sürermiş gibi, gece
çalışanlar, öğrenciler, yoldan gelenler, hastası olanlar dikkate alınmaz, zarar
etmemek için gece yarısı olmadan kepenk indirilir kamu hizmetinde. Yakında
çalışmayan yürüyen merdivenler çalışacak olursa eğer, jetonla binmek zorunda
kalabiliriz mesela. Asansörlere de... Belki kaldırımları da jetonla kullanacak
günler yakındır.
Vezneden önce acile!
Her şeyin vergisini
zaten fazlasıyla alan devlet, yapmakla yükümlü olduğu yolu kullandığımız için ayrıca
vergi talep eder oldu bizden. ‘Asfalt
katılım bedeli’ diye isim uydurmuşlar, medeni kentin temel ihtiyacı olan
asfalt yola, vergilerimizden hariç bedel ödememiz isteniyor. Sağolsun Ankara
Büyükşehir Belediyesi, konut başına 700 ile bin 500 lira arasında değişen dudak
uçuklatıcı asfalt faturaları çıkararak bu konuda kendimize getirdi bizi. Yerimizde
hopladık şöyle bir. Ancak emeklilerin çoğu, vezneden önce acile gitmiş
olabilir.
Ödeyenin yanına kaldı
Sorumluluk sahibi
vatandaş, bu ‘asfalt katılım bedeli’ denen parayı ödedi tabii. Ya da ilk
taksitlerini. Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek demez mi “Asfalt katılım bedeli alınmayacak. Ama bu
arada ödeyenlerin parasını geri veremeyeceğiz.” Ohh tak huniyi, oyna
meydanda!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder