27 Kasım 2013 Çarşamba

ÖNCELİKLER SIRASI


26.11.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi



Düşüncelerini açıklamaya üşeniyorlar. Düşünce olmayınca ‘sözbirliği’ni boşuna bekliyoruz. Kim filin neresinden tutuyorsa oradan anlamaya çalışıyor konuyu. Resmin bütününe bakmadan ya da haritanın bütün sayfalarını açmadan yön çizmeye çalışıyoruz. Nereden gidersek hedeflere hızlı ulaşır, akılcı ve kalıcı işler yaparız, ortak bir görüş oluşturamıyoruz bu nedenle.



Ankara’nın önderleri, ‘ortak akıl’a hala isteksiz. Kendi seslerini seviyor, hep kendilerini dinliyorlar. Hele bazıları, Ankara’nın gerisinden geliyor, geriden geldiğinden habersiz bir de görüş bildiriyor. Beklemekten bıkmış Ankara’da, onları beklemeye tahammül kaldı mı, Ankaralılar’a sormak lazım?



Kente karşı sorumluluk duyulmalı

Bir başkentte, devletin merkezinde, bunu söylemek ayıp ama Ankara’nın, yeni ufuklara açılması gerektiğini söylemek zorunda kalabiliyorsunuz. Bu ufukların ne yönde, hangileri olduğunu da yine defalarca söylemek zorunda kalabiliyorsunuz. Ya karşılık alamıyor ya da filin tutulan yerinden anlaşılanı dinliyorsunuz. Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, söylediğini defalarca söylemek zorunda kalanlardan. Haritanın bütün sayfalarını açmışken görüşlerine, sorumluluk duyarak görüşlerimle katılmak istiyorum.



Vali’nin sıralaması

Vali Yüksel, geçtiğimiz hafta, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci'yi ziyaret etti. Ankara’nın ‘Marka Şehir’ olmasını konuştular. Yüksel, bu buluşmada, Ankara için 6 ayrı stratejik başlık önerdi:

- EXPO birinci başlık olsun, başlığımızı Çocuk ve EXPO olarak belirleyelim.

- İkinci başlık; Fuar ve Kongre Merkezi

- Üçüncü başlık; tarım ve tarımın çeşitlenmesi

- Dördüncü başlık; spor tabanlı olimpiyatlara ev sahipliği yapmak

- Beşinci başlık; Alışveriş Festivali

- Altıncı başlık; Bilişim

Yüksel, "Altı hedefimiz olsun 2023’e kadar ağaçkakan gibi bu stratejik hedeflerimizi gündemde tutalım" diye de ekledi.



Bir sıralama önerisi

Kendimce şöyle değiştiriyorum sıralamayı:



1-Bilişim: Sanayi, üniversiteler ve meslek okullarıyla acil ilişkilendirilmiş olarak gündemin ilk maddesi olmalı. Daha yüksek teknolojili yatırımları, böylelikle Ankara’ya çekebiliriz. Türkiye’de, en kolay marka olacağı alan Ankara’nın. 

2- Tarım ve tarımın çeşitlenmesi: Hayvancılığı da katarak kullanılamayan yüz binlerce hektar tarım ve mera alanı, göletler ve sulama kanallarıyla kent ekonomisine kazandırılmalı.
3- Fuar ve Kongre Merkezi; özellikle Kale’nin, Hacı Bayram, Hamamönü ve çevre ilçelerin de tarihi ve doğal güzellikleri ıslah edilmeden yavan kalacaktır. Toplantıdan, fuardan  çıkınca gidecek cazibe merkezlerimiz hazır olmalı.

4- Alışveriş Şenliği, büyük alışveriş merkezlerinin etki alanında kalmamalı. Her zaman olabilir, yapılabilir, Ankara’nın da ihtiyacı olan bir etkinliktir. Pantolonu, paltoyu alıp, gitmesin alışverişçiler. İstanbul‘da, Ortaköy’e nasıl çay içmeye iniyorsa Kale’ye, Çiftliğe, Kuğulu’ya da uğrasınlar.



Deneyim edinmeliyiz

EXPO ve Olimpiyatları, geriye atıyorum. Turizm’de, fuar ve kongre turizminde, biraz deneyim edinmemiz lazım. Kentin kurumları ve yöneticileri, birkaç büyük organizasyonu uygulamalı önce. Bu arada 23 Nisan Çocuk Bayramı törenlerini, yeniden evine taşımalılar. Göstermelik işlerle yasak savma etkinlikleriyle oyalanmadığımızdan emin olalım. Sonra yüzümüze gözümüze bulaştırırız maazallah.


Hepsini, altyapı sorunları tamamlanmış, metrolarla donatılmış bir Ankara için düşünüyorum tabii. Bu öncelikler sıralamasındaki değerlendirmelere, kurumlar ve ileri gelenlerin de ufuk açan düşünceleriyle katılmalarını bekliyoruz.

Hiç yorum yok: