17.03.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Yarını,
Çanakkale’de yapılacak ‘tarihin en
görkemli anma töreni’ni bekliyoruz. Bize sunuluş ifadesi böyle, tüm
içtenliğimizle öyle olmasını umuyoruz. Her yıl binlerce Anzak torunu Yeni
Zelanda ve Avustralya’dan dedelerinin ziyaretine gelmese Çanakkale’yi 20 yıl
önce çoktan unutmuştuk.
100 yılda bir
Her
yıl bir öncekinden daha iyisini yapmak gerekirken biz, 100 yıl da bir
heyecanlanıyoruz tarihi başarılarımızın dönüm noktalarını anarken. O da geçip
gidiyor işte. Diyorum ya bizim vefa mekanizmamız, 100’er yılık dilimlere
bölünmüş; her 100 yılda bir çalışıyor, arası angarya. O arada tarihinden kopuk
birkaç nesil yetişiyor, sonra kalkıp onlardan vefa, tarihine sahip çıkmasını bekliyoruz.
İşte
Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yılı geldi, aklımız da başımıza. Çanakkale
Savaşı’nı anlatamadığımız nesillere, anma törenlerinin ‘en görkemlisi’ni yaşatacağız. Dünyanın en tarihi savaşlarından,
kendi tarihimizin en büyük zaferlerinden birini, bilmediği gibi duygusal bağı
da kopmuş nesillere, dedelerinin ninelerinin canına, malına, evladına mal olan
fedakarlıklarını anlatacağız. Tören bitecek, kaldığımız yerden devam, bilmediğine
sahip çıkar mı insan?
Televizyondan izliyoruz
Ya
tarih ve rakamlara indirgiyor, ya abartılı uhreviliğe sıçrıyor, savruluyoruz
kararlı direnişin kalesi Çanakkale’de. Senin askerini, düşman askerinin günlükleri
bile senden iyi anlatıyor, zaferini, onun tarih kitapları senden daha iyi
işliyor. 10 bin kilometreden akın akın binlerce Anzak torunu, her yıl daha da
kalabalıklaşarak Anzak Koyu’na geliyor, bizse Çanakkale’yi, onları izleyen
televizyonların canlı yayınlarından izliyoruz.
Komutana “Dur”, kemiklere
asfalt
Anlatamadığımız
gibi anlayamamışız da. Savaşın kaderinin değiştiği Conk Bayırı’nda, bir anlık
duraklama savaşı kaybettirdi işgalcilere. Atıyla ileri fırlayarak bu durmaya
neden olan komutanın önüne dikilen anıt, şimdi ona “Dur” diyor sanki; tam önünü kapatan devasa Anzak Anıtı, Mustafa
Kemal Heykeli’nin en az 10 katı büyüklüğünde.
Anzak anıtı, Mustafa Kemal'e "Dur" der gibi |
Anafartalar’a,
tarihimizi yaşamak için parayla giriyoruz artık. Binlerce şehidin kemikleri
üzerine asfalt döküyoruz. O kemikleri göz ardı eden çevre düzenlemesi, yanlış
yerlere yapılan otoparklar ve yapılar, büyükşehir parklarına çevirdi tarihi
bölgeyi. Yakında bir de çocuklar için oyun grupları konursa tamam olur.
Özgünlüğünün, çok önemli bir kısmını kaybettik Anafartalar’ın.
Vatandaşlar katılamayacak
“Bilmiyoruz” dedik, öğretmeye niyetimiz
de yok. Ziyaretçiyi bilgilendirme büroları olmalı, kitaplar, kitapçıklar
dağıtılmalı, böyle yerleri, hele ki çocuklara, özel rehberler gezdirmeli. Ancak
bilmediğimizi, Çanakkale Savaşı’nın anlatmak gibi bir derdimiz olmadığı için
bilmiyoruz ya zaten. Bilen de saçını başını yoluyor, Kanlısırt’ta,
Arıburnu’nda, Seddülbahir’de yerden yere vuruyor kendini. Savaş sonrası da
böyle bir telafat veriyoruz!
100’üncü
yıla, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Savunma
Bakanlığı’ndan oluşan 3 bakanlığın ortak hazırlıklarıyla gireceğiz. 77 ülkeden
katılımcılarla 39 ülkenin dış işleri bakanları davet edildi. Çok sayıda
etkinlik gerçekleştirilecek. Bu arada Çanakkale Valiliği, düzenlenecek törene
vatandaşların alınmayacağını bildirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder