22.05.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Mareşal
Fevzi Çakmak Caddesi, Akdeniz Caddesi, Gençlik Caddesi, Mebusevleri ve
caddelere bağlı sokaklarda park edecek delik yok. Metrodan, gür bir dere gibi
insan akıyor, Tandoğan kapısında sel oluyor içeri. Kundaklık bebekten
bastonlarıyla ağır ağır ilerleyen dedelere, ninelere kadar her yaştan insan
seli. Anıtkabir’e akıyorlar.
Kendiliğinden sel
Tandoğan
kapısından girerken gün düşmüştü, Aslanlı Yol’a varmadan karardı hava.
Ellerinde bayraklar, ay yıldızlı şapkalar, başa dolanan kurdeleler, bandanalar,
üstte tişörtleriyle kalabalık, dalgaların vurduğu kum taneleri gibi kıpır kıpır
karanlıkta. Aslanlı yola çıkıldığında vuran sapsarı ışıkla bu kez, altın bir
kolyenin zincir halkaları gibi kıpırdanıyor. İnsanın içi çekiliyor,
kendiliğinden oluşan bu akıntının içinde.
Anıtkabir 19 Mayıs Konseri |
Avluyu
görmek için kalabalığı yararak ilerlemek gerekiyor. Asıl kum burada
kaynıyormuş; kabirin merdivenlerine kadar görünen her yer insan, bir süre sonra
hiç boşluk kalmıyor. Alana giremeyen ya da girmeyi göze alamayanlar, Aslanlı
Yol’un iki yanındaki alçak duvarlara, çimlere sıralanmış. 19 Mayıs Bayramı için
Anıtkabir’de düzenlenen konsere, rağbet büyük.
Kabir
çevresindeki her nöbetçi askere, en eski sivil toplum örgütümüz Ankara
Kulübü’nün birer bacıereni ve seymeni eşlik ediyor. Vakur duruşlarıyla en
görsel ögelerinden birini oluşturuyorlar Anıtkabir’in. Fotoğraf makinelerinin
flaşları, bir kalabalığı bir de onları görüntülemek için patlıyor ardı ardına. Arkada,
gökyüzüne salınan fenerler süzülüyor. Eskiden çocuklar ortada koştururdu, şimdi
koşturmacalı, bir de her şeyin fotoğrafını çekiyorlar cep telefonlarıyla.
Aslanlı
Yol’dan ve Anıttepe girişinden akmaya devam ediyor insan seli.
Konser caiz midir?
Kabirin
önünde, meydana bakan merdivenlerin başlangıcına, orkestra yerleşmiş. Merdivenlere,
28 amatör koronun 750 üyesiyle Harp Okulu’nun öğrencileri dizilmiş marşları
söylemek için. En üst merdivene çıkınca büyüleniyor, gözünüzü bir daha
alamıyorsunuz kum tanelerinin ve altın halkalarının, Ankaralı’nın tabiriyle
ıpıl ıpıl kımıldaşmasından. 2 Anıtkabir daha olsa dolduracak bir kalabalık.
Diyanet
İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Soru Cevaplandırma Platformu’na
sormuşlar “Anıtkabir avlusunda konser
vermek dinimizce caiz midir?” diye, “Değildir”
biçiminde bir ön bilgilendirmeden sonra “Dünyada
bazı mezar, anıt veya türbeler, özel statüye sahip olduğu için programları da
farklılıklar arz etmektedir. Sorunuzda yer alan mekan, bu bağlamda
değerlendirilebilir” diye sulhle bağlamışlar konuyu.
Belki de...
Belki
de önemine yakışır şekilde kutlansa bayram, o kapıya gitmek zorunda
kalınmayacaktı. Demek ki herkesi biraraya toplayacak bir kutlama yapma arzusu
taşıyan kalabalıklar varmış. Kabir ziyaretine değil, Mustafa Kemal’le beraber, yeni
devletimizin, Cumhuriyet’in doğuşunu kutlamaya gelmişlerdi beraber.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder