29.05.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Hacı
Bayram Camisi’nin genişletilmesinden sonra çevresi de yeniden düzenlendi. Ne
kutsallığına ne saygınlığına yakışmayacak bir salaşlık içindeydi bölge. Bentderesi
ve İsmetpaşa taraflarına doğru devam ediyor çalışmalar. “Evlerin ve mekanların özgünlüğünü fazla bozmadan devam edilse”
diyorduk ama olan oldu; sıfırdan yepisyeni bir Hacı Bayram Mahallemiz oluyor
Kale’ye nanik çeken!
Yeni Hacı Bayram, arkada kaybolan caminin minaresi |
Hacı Bayram’a yakışmıyordu
Gerçekten
çok salaştı ve özellikle Kitapçılar Çarşısı’yla kuş yemleme kısmının kara
mermerden kişiliksiz mimarisi, adeta gölge ediyordu mekanın içeriğine.
Dibindeki tarihi Ankara evlerinden ibaret eski sokaklardan koparan, ortasında
bir garabetti çarşı. Ahenksizlik, gözü de aklı da rahatsız ediyordu.
Nefeslenemiyordunuz avlusunda, nefesiniz daralıyordu. Lafta yere göğe
koyamadığımız Hacı Bayram-ı Veli’ye, yakıştırdığımız buydu.
Bu
bölge, yaklaşık 2 bin 700 yıllık tarihi boyunca hep Ankara’nın kutsal bölgesi
olmuş. Milattan Önce 25 yılına kadar Frigler’in bereket tanrıçası Kibele’ye ve
ay tanrısı Men’e tapınılmış burada. Agustus Tapınağı ise 2 bin yaşını çoktan
devirdi; Milattan Önce 27 ile 14 yılları arasında bir tarihte yapıldığı tahmin
ediliyor. Hacı Bayram Camisi, ilk 587 yıl önce 1428’de yapılıyor, 1 yıl sonrada
Hacı Bayram-ı Veli’nin türbesi bitiyor. Zamanla yapılan değişikliklerle daha
çok 1600’lü 1700’lü yılların özelliğini taşıyordu ama büyütülen cami, Şubat
2011’den bu yana, o özellikleri de kaybetti.
Ytonglu eski Ankara evi (Foto: Ali İnandım) |
Restorasyon diyemiyoruz
Yepisyeni
Hacı Bayram Mahallemiz’in camisinden sonra evleri de değişti. Yıkıldı ve eski
görünümlü yeniden yapıldılar. Oysa aslına uygun onarmak gerekiyordu çünkü
Ankara evlerinin kendine has mimari tarzı var. Bazısında temeli de dahil baştan
aşağı yeni malzemeyle yapıldığı için bu evlerdeki çalışmaya ‘restorasyon’ diyemiyoruz.
“Öyle yapılsa yıllar sürer” diyen doğru
diyor ancak en azından hoş görünümlü, dönemin özelliklerini taşıyan bazı ev ya
da konakları, böyle onarmak gerekiyordu örnek kalması için. 2 yıl önce
çalışmaları yapan firmaya sorduğumuzda onlar da “Biz inşaat firmasıyız, ne anlarız restorasyondan” demişti.
Restoratörün adı geçmiyordu çalışmalar kapsamında.
Korunana ‘eski’ deniyor
“Arkadaş, salaş kalıyor suç, yapıyoruz şuç”
diyebilir yetkililer ancak bu tür, aynı zamanda turistik bölgelerde, cazip olan
‘eskilik’tir. TOKİ sitesi
yapmıyoruzki, gerçekten eski dokudan ve mimari özelliklerden örnekler, izler
kalmalı.
2
bin yılı aşkın tarihi olan bir yere, yeni model Hacı Bayram Mahallesi yarattık.
Düzayak cami ve avlusu, karmaşık bir yerleşkeye dönüştü. Bazılarını yıkıyorlar;
İsmet Paşa ve Bentderesi’ndeki evleri de aynı akıbet bekliyor anlaşılan.
Hacı Bayram Camisi düz ayak, sokak seviyesindeyken |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder