22 Nisan 2015 Çarşamba

23 NİSANIMIZ’I İSTERİZ



21.04.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi

Bu yıl da soğuğa denk geliyor 23 Nisan. Koca koca devlet adamları, yöneticiler, kendini garantiye aldıktan sonra yağmurda ıslatacak, soğukta üşütecekler mi acaba çocukları? Kendi bayramını onlara, yine zehir etmeyi başarabilecekler mi? Uzun zamandır kutlamayı beceremediğimiz dünyanın tek çocuk bayramını, bayramlıktan çıkarmaya devam edecek miyiz?


23 Nisanımız” derken kendimizi de katarak söylüyoruz; her 23 Nisan’da, ilkokul yaşlarımıza uyanıyoruz çünkü. Çünkü bayram gibi yaşadık, büyüklerimiz o coşkuyu yaşattılar bize. Yarının büyükleri olduğumuzu bize hissettirdiler.



Robot gibi değil
Ümidimiz tazelendiği gibi sorumluluğumuzu da üstleniyorduk. Bayram için oturtulduğumuz makamlara, bir gün gerçekten oturmak zorunda kalabileceğimiz için daha çok çalışmamız gerektiğini düşünüyorduk. Robot gibi değil çocuk gibi yaşayıp, sorumluluk bilinciyle büyümeyi de çıkarmıyorduk aklımızın bir kenarından.

İlkokullara kadar inen dershane çılgınlığı nedeniyle “robot gibi” diyoruz. Sokakta, parkta kurtlarını dökeceğine çocuklar, dershane sıralarında pinekliyor, amacından iyice sapmış bir üniversite sınavına bedel olarak çocukluklarını veriyor. Geriye kalanı da bilgisayar başında tüketiyorlar.

Oyun oynayamayan çocuk olur mu? Oyun oynamayan çocuk, bir kere adam olabilir mi? Olmaz tabii. Ergenliği ömrüne yayılıyor, görünüşü büyük, aklı çocuk adamlar dolaşıyor aramızda. Çocukça kararlar aldıklarında, bile bile şaşırıyoruz yine de.

Kendi evine gelsin bayram
Neyse efendim biz, çocuklar olarak, 23 Nisanımız’ı geri istiyoruz. 23 Nisan 1920’de açılan Meclis, yeni devletin doğumunu müjdeliyordu. Çocuk gibi coşkulu, ümit doluydu. O günün 1929’da ‘çocuk bayramı’ olarak ilan edilmesi çok yakışıklı bir fikir olduğu gibi, dünyada ilk ve tekti. 1979’dan itibaren de dünya çocuklarıyla paylaşmaya başladık bayramımızı.

23 Nisanımız’ı geri istiyoruz çocuklar olarak; hem kutlamaların Ankara’ya, doğduğu yere gelmesini hem de neyin kutlanıldığı anlaşılamayan bayramın kendisini istiyoruz. Başkentte o Meclis’in etrafı, cıvıl cıvıl çocuk kalabalığıyla dolmadığı sürece törenleri, eğlenceleri, dünyanın en güzel yerinde yapın, ilelebet havada kalacaktır.


Ruhumuzu istiyoruz
Biz çocuklar, gözümüzle göreceğimiz, elimizle tutacağımız şeylerle daha sıkı bağlantı kurarız. İşlevini kaybetmiş bir bayramı, ‘çocuk bayramı’ demekle teknoloji çağında 40 yıl öncede kalmış eğlencelerle yutturamazsınız bize. Okul müsameresinde daha çok eğleniyoruz kendi aramızda. Belki eğlencesi o yüzden geziniyor İstanbul, Antalya, İzmir daha turistik bahanesiyle.

İstiyoruz, 23 Nisan’ın bayramlığını da kendi evine dönmesini de istiyoruz. Ankara’da, başkentte doğmuş ama kaybettiğimiz ruhumuzu istiyoruz.

Arkadaşlarımın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyor, el sallayarak herkesi, sevgiyle selamlıyorum.

Hiç yorum yok: