07.04.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi
Bir-iki
derken yavaş yavaş artıyor haberler. İnsanlar, şehrin ortasında, köpeklerin
hışmına uğruyor, ölümüne parçalanıyorlar. 2-3 yıldır arttığını görüyoruz bu
saldırı haberlerinin.
Hatta
daha geçen hafta, birkaç yıldır ara ara Meclis Parkı’nda karşılaştığımız
olaylardan birine denk geldik; köpekler yaşlı bir adamın etrafını sarıyorlardı
ki etraftan müdahale edildi. Halbuki onları beslemeye gidiyormuş beyefendi.
Allahtan tenha değildi park, Meclis’in burnunun dibinden, acı bir haber
çıkabilirdi. Sabahın ya da gecenin tenha saatlerinde böyle olaylar yaşanıyormuş
hala, mağdurlarından dinlediğimize bizzat şahitlik etmiş olduk. Ve bu
köpeklerin kulaklarında küpeleri yoktu.
Birkaç hatırlatma
Tamı
tamına 3 yıl önce Mart sonuydu, Ankara Eryaman'da sabah sporuna çıkan 60
yaşındaki İran uyruklu Majid Yahyakhani sokak köpeklerinin saldırısı sonucu
hayatını kaybetmişti. Tüm ülkede haber oldu. Altında bir şey aradık, şehirde
öldüresiye adam mı parçalarmış köpekler diye. Geçtiğimiz Mart ayı ortasında
Eskişehir’den geldi kötü haber; 34 yaşındaki doktor Erinç Pütün, beslemeye
gittiği sokak köpekleri tarafından parçalanmıştı. Her gün beslediği köpeklerin
kurbanı olmuştu. Demeye kalmadı bu ay başında, Çorum’un Kargı
ilçesine bağlı Halılar köyünde, 65 yaşındaki Ünzile Yaman’ın, köpeklerin
saldırısı sonucu hayatını kaybettiğini öğrendik.
Haberleri tarayalım derken gündemde çok öne çıkmamış onlarca
olayla karşılaştık. Bunların bir kısmı ölümle sonuçlanmıştı.
Küpesizlerde artış var
Özellikle
bu kış, Meclis Parkı’na gelebildikleri gibi, Batıkent’te başıboş dolaşan ve
küpesiz dolaşan köpeklerin artışı dikkatimizi çekti. Bu dikkat çekme,
köpeklerini gezdiren komşularımızın yaşadığı dehşet kadar şahsımıza yönelik
birkaç hırlamanın etkisiyle de oldu. Bizim site iç kısımlardadır, yerleşim dolu
etraf. Ancak Batıkent metrosu çevresinde de görmeye başladık bu hayvanları. Bir
tanesinin havlaması yetiyor, etraftan bir yerlerden koşa koşa gelmeye
başlıyorlar.
Eskiden
“Buralara kurt inerdi” diye
anlatılır, efsane gelirdi bize. Yakaladı mı hiç şansınız olmaz kurtta. Ne oldu
da köpeklerimiz kurtlaşmıştı acaba?
Saldırganlığın nedenleri
Birinci
dikkatimizi çeken şey; çöp varillerinin olması gerektiği gibi korunaklı
oluşuydu. Şimdi yere gömülü olanları çıktı, hayvanların yiyecek bulma ihtimali
neredeyse hiç kalmıyor. Bulmak için kentin daha içine doğru ilerliyorlar.
İkincisi;
mevsim değişimleri, memelileri çok etkilermiş. Hayvanlar, çiftleşme döneminde
çok gergin olurmuş. Ancak aynı gerginlik insanlarda da olurmuş. Hayvanlara
karşı sert tavırlar gösterilir, her insan kendisine zarar verecek sanırmış
hayvanlar. Tarihlerin Mart, Nisan aylarına denk gelmesi, tesadüf değil yani. Bu
kadar çok köpeğin, barınaklara sığdırılması da imkansız. İyi de taşrada da
parçalıyor.
Tabii
insanların, hayvanların doğal ortamlarına tecavüz ettiğini unutmamak lazım.
Tilkiler, domuzlar, ayılar da alışverişe şehre inmeye başladı çünkü. Dengeyi
tutturmalıyız.
Birbirimizi mi parçalayalım?
Ne
olacak peki? “Batıkent durağında ya da
Meclis Parkı’nda, bugün de parçalanmadım” diye şükür mü etmeliyiz?
Medeniyetin göbeğinde köpek parçalar mı insanı, kurt inen köyden ne farkımız
kalır? Demek ki günden güne ciddileşen bir sorun var. Gelişmiş ülkeler nasıl
çözmüş bu işi, incelemek lazım.
Efendim,
hiç hayvan düşmanı biri değiliz. Sitemiz dubleks evlerden oluşuyor ve yazın
kışın komşularla kuşlarını, kedilerini, köpeklerini, suyundan yemeğine
kolluyoruz semtin. İki yıldır 2 hasta sokak köpeği, üstelik küpesiz, bizim
sitede iyileşti. Dahası 3 tane kirpimiz var, onların da bakımını aksatmıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder