25 Nisan 2015 Cumartesi

ÇIKIŞ YOLU ÜRETMEK DE..



24.04.2015 Milliyet-Ankara Gazetesi


Başbakan Ahmet Davutoğlu,  “Milli Yüksek Hızlı treni 2018'de Türkiye kendisi yapacak. İstanbul-Ankara arasını 1 buçuk saate indirecek yüksek hızlı tren projesinin çalışılmasına başlandı..

İlk milli muharip uçak 2023'te Türkiye semalarında uçacak. Projeyi onayladık, tasarım aşamasına geçiyoruz. 2019'da milli eğitim uçağımız ‘Hürkuş’ uçmaya başlayacak..

Milli otomobil en kısa sürede yapılacak. Gereken her türlü teşvik ve destek verilecek. İlk milli haberleşme uydusunu önümüzdeki dönemde devreye sokacağız. Seçimden sonra çıkaracağımız ilk kanunlardan biri 'Milli Uzay Ajansı'nın kurulmasıdır..” dedi 17 Nisan’da Ak Parti İstanbul Milletvekili Adayları Tanıtım Toplantısı'nda.



Ateşi harlayan ihale

18 Nisan’da Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Orhan Öğe, ejderha oldu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na (BTK) ateş saçtı adeta. BTK'nın, 2017'de yapılması gereken 4G ihalesini 1 buçuk yıl öne çekerek, Türkiye'nin yabancı şirketlere mahkum edildiğini belirterek “Barcelona'daki GSMA Zirvesi'nde Türk yetkililerden hiçbiri, Türkiye'de 4G lisansının verileceğini bilmezken yabancılar, bunun verilebileceğini söyledi, bu önemli. İhale tarihinin öne alınması tamamen yerli üreticiye engel olup, yabancıyı destekleme amaçlı.. Yerli teknoloji ile değil, yabancı teknoloji ile 4G lisanslarını veriyor.. ASELSAN gibi 40 yıllık deneyimi olan bir şirket, her şeyini feda etti bu projeye.. Temel amaç burada, yerli teknolojinin kullanılmasını engellemek” dedi. Konuşmanın bütünü, ateş toplarından bir bombardımandı aslında.



G’ler cephesinde durum

21 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldı tartışmaya; “.. dünya, şu anda 5G'yi konuşuyor, biz 3G'deyiz. Dolayısıyla 4G ile bizim zaman kaybetmemize gerek yok. Öyleyse biz şu anda 3G ile biraz daha sabır, iki yıl içerisinde Türkiye de 5G'ye geçmeli.. Aksi takdirde Türkiye, adeta 4G ile bir çöplük haline döner.. Sabırlı olalım, 5G'ye çalışalım, 3G'den 5G'ye atlayalım” dedi.



Sanayinin Kurtuluş Savaşı

Bu arada daha da önce 2 Nisan’da, Başbakan Davutoğlu, ‘İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi’ni açıklamıştı. Yerli üreticiye çok gecikmiş bir destek demetiydi ama daha çok iş vardı yapılması, çok engel vardı üretenin önünden kaldırılması gereken. Çünkü kurumlararası eşgüdüm ve eşzamanlı çalışma olmayışı başta, saç baş yolduracak ayrıntılara gömülmüş engellerle dolu yerli üreticinin yolu.



18 Mart’ta başlayıp 6 hafta boyunca Milliyet Ankara Gazetemiz’de sürdüğümüz ‘Çıkış Yolu Üretim’ söyleşi dizimizde tam da bu konulara parmak basıyorduk. Görünür ve görünmez engellerden illallah etmiş ancak ülkenin gelişmiş ülkeler seviyesine çıkması için üretmekten başka çaresi olmadığı bilincindeki sanayicilerin biri bırakıp, öbürü devam etti. “Çok eksiğimiz, çok engelimiz var, bu haliyle sınıf atlayamayız” diyorlardı. Gelişmiş ülkeler nano teknolojiye geçmiş, biz, orta teknoloji sayılacak motoru bile üretememiştik hala. Oysa nano teknolojiye gelene kadar daha yüksek ve mikro teknolojik dönemler vardı önümüzde. Yine kendi tabirleriyle özetledi sanayiciler;”Türk sanayisi, kendi Kurtuluş Savaşı’nı veriyor!



Dümenin ortağı çok

Başta yaptığımız alıntılarda, yapmak zorunda olduklarımızla içinde bulunduğumuz durumun resmini belirginleştiren tartışmalar var. Hayati bir dönemeçte Türkiye; ya yürüyecek ki koşması gerek ya da ‘gelişmekte olan ülke’ sıfatından, özellikle nano teknolojinin yerleşmesinden sonra, hiç kurtulamayacak. Üretimin paçasındaki ağırlıkları, kendimizden başlayarak hafifletmemiz lazım. Devlet desteklerini istismar edenlerin de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, derhal üretim alanında çıkarılması lazım.


Kendi dümenimizin başına geçmek istiyoruz ancak dümene ortak çok. Önce engelleri birer birer kaldırıp, yolu açmak gerekiyor. Acil üst akıl olarak ‘devlet’e, firmalar ve kurumlararası ciddi, kapsamlı ‘işbirliği’ne ihtiyaç var. Saat hızlı işliyor, 10 yıl sonra çok geç olacak. Zaten çekiştirmeye  başladılar, bir de üstüne dümeni kaptıracağız.

Hiç yorum yok: