2 Mart 2013 Cumartesi

ANKARA TURİZMİ İÇİN TOPLANDILAR


01.03.2013 Milliyet-Ankara Gazetesi



Haydi hayırlısı. Ankara’nın, elle tutulur bir turizmi olmasını dört gözle bekliyoruz. Hem yerel yöneticilerimizden hem de turizmcilerden, artan bir işbirliğiyle bu kapıyı açmalarını bekliyoruz. Tarihi ve kültürel değerlerin, kongre, fuar, sağlık ve eğitim turizmciliğiyle uyumlu yapılanmasını ve oluşumunu bekliyoruz. Gelişigüzel değil, planlı ve uyumlu. Yokolmaya yüz tutmuş ya da göz önünde görünmeyen değerleri, görüneceği bir vitrine koymak gerekiyor. Ankara’yı, yepyeni bir iş alanı ve gelir kapısına, artık açmak gerekiyor.



İkinci toplantı

Ankara Valisi Aladdin Yüksel, 26 Şubat günü, 2. Ankara Turizm Toplantısında turizmcileri, ikinci kez bir araya getirdi. Birinci toplantının bir faydası oldu mu, bu yönde bir yol alındı mı ya turizmcilerin yol almaya niyetleri var mı, pek belirgin değil henüz. Ortak bir iddialarının olduğu işaretini vermiyor elimizdeki resim. Çoğunun kongre ve fuar turizmciliğine, biraz da kaplıca turizmine odaklandığı uzaktan  anlaşılıyor ama düşünsel bütünlük, etkin bir işbirliği sağlanamamış gibi. Turizmi, her şeyiyle bütün bir proje olarak değil, herkes filin tutuğu yerinden anlamaya çalışıyor sanki.



Üzen rakamlar

Dev bir endüstri dalı artık turizm. Dünya Turizm Örgütü, dünyanın her yanında dolaşan turist sayısının 1 milyar kişiyi bulduğunu açıkladı. Turizmde dönen para 855 milyar dolara çıkmış. Türk parasına çevirince kafa beyin bırakmayan bir rakamlar dizisi! 2012’de koca Türkiye’ye, 1 milyar kişinin 32 milyonu gelmiş. Bu da koca Türkiye’nin, hala bir Paris’in yarısı olmadığını gösteriyor. Ankara’ya, 2012 yılında gelen turist sayısı ise 344 bin. Bunların da bir kısmı, bir ülkeden başkasına giderken geçici giriş yapanlar.



Yeni turizm ve turist tutumları

Bu arada dünya turizminde, hedef ve tavır değişiklikleri  oluyor. Dünya turizmcileri, yeni bir soru bulmuş, yanıtını arıyor; “Turizmin geleceği mi, geleceğin turizmi mi?” Günümüz turist davranışlarındaki değişiklikleri saptamış, geleceğin turizmini oluşturmaya çalışıyorlar. Örneğin; kısa süreli ama daha sık seyahat eden bir turist tipi öne çıkmaya başlamış.  Sosyal medyadan daha çok etkileniyormuş. Son anda karar verenler artmış. Hatta havaalanı, gar ya da otobüs terminalinde karar verenler var. Yerel kültürü ve mahalli yemekleri merak ediyor, özgünlüğünü koruyan yerleri tercih ediyorlar. Gittiği ülkede, ülkenin içindeki yerel turlara daha çok katılır olmuşlar. Müzeleri dolaştığı gibi sanat galerilerini de dolaşmaya başlamışlar. Bir de deniz-kum, tarih-kültür turizminden, çok öteye gitti tabii turist beklentileri. Yeni beklentiler içinde doğa ve özgünlük, iyice  belirginleşiyor.



2 günü bulamadık
Ankara’daysa bir turizm temeli oluşturma aşamasındayız henüz. Başkent’te, ortalama konaklama süresi 1 buçuk günü geçemedi. Turizmcilerin ölçüsüne göre en az 2 gün kalmalı turizm var diyebilmek için. Zaman kazanmak ve dünya turizmine hızlı uyum sağlamak için ortak bir hedefe, ortak bir iddiayla işbirliği içinde yürümek şart. Ancak ben hala çoğumuzun, fili tuttuğu yerinden anlamaya çalıştığı hissi ve izleniminden nedense kurtulamıyorum.

Hiç yorum yok: